Hollanda Stars Dergisi Kristen ve Chris Röportajı
1 sayfadaki 1 sayfası
Hollanda Stars Dergisi Kristen ve Chris Röportajı
[Resimleri sadece adminler görebilir.]
Soru:Rob ve Taylor olmadan çektiğiniz ilk büyük filminiz bu. Onları özlemiyor musunuz?
Kristen: Tabii ki adamlarımı özlüyorum. Yıllar geçtikçe ailem gibi oldular ve sabahları sete geldiğimde onları görmemek garip oluyor. Fakat şansıma Chris yanımda. Çabucak birbirimize yakın olabildik bu yüzden benim iki kankam için harika bir yer değişikliği oldu.
Chris: Gerçekten Kristen’den hoşlandığım için şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü birkaç kez işte hoşlanmadığım kişilerle çalıştığım durumlar olmuştu. Ve hergün beraber oynamanız ve birbirinizden hoşlanıyormuş gibi davranmanız zor. Kris sevilesi, işini çok ciddiye alıyor ve bu hoşuma gidiyor. Ve bundan daha önemlisi, o bir diva değil.
Soru: Suratınızın ortasına vurduğunda da onun sevilesi olduğunu düşünüyor muydunuz?
C: Ha ha, o hikayeyi duydun mu? Evet, onun bana vurduğu bir sahnemiz vardı. Kristen kendini biraz kaptırdı ve yumruğu her seferinde yaklaştı. Ve sonra bana vurdu, BAM! Suratıma. Gözüm maviye dönüştü ve önümüzde birkaç sahneyi şişmiş bir burunla oynadım.
K: En başta farkına varmadım çünkü bedenimde hala o heyecan vardı çünkü ona harika bir şekilde vurmuştum. Sonra Chris’i acıyla yerde gördüğümde, gerçekten çok kötü ve suçlu hissettim.
C: Panik olmaya ve “Aman Tanrım” diye çığlık atıp durdu. Fakat ben bunun cool da olduğunu düşünüyordum. Tüm yaşamım boyunca büyük adamlarla boks yaptım, yapıyorum ve sonra, küçük, çekimsiz bir kadın tarafından nakavt ediliyorum. Kaybettim ve sahneyi kesmek zorunda kaldım çünkü biraz başım dönüyordu. Daha önce kimse bana böyle bir şey yapmamıştı.
SORU: Pamuk Prenses gibi bir masal, canlandırmak için biraz çocuksu değil mi?
K: Güzel elbiseler içinde çevrede dolaşan normal bir prensesi canlandıramam. Çocukken bile bununla bağlantı kuramazdım. Plastik askerlerle oynamayı tercih ederdim. Fakat Snow White farklı, o, en büyük düşmanına karşı sürekli savaş halinde olan bir savaşçı. Eğer toyca bir hikaye izlemek istiyorsanız Disney filmini izleyin çünkü Snow White And The Huntsman bununla hiç ilgisi yok.
C: Bu Snow White ile ilgili sevdiğim şeylerden birisi 2 güçlü kadının yer alması ve prensi tarafından kurtarılmayı bekleyen çaresiz bir kızın olmaması. Kristen, benimde yer aldığın oldukça zorlu sahnelerde rol aldı. O gerçekten belalı bir prenses.
SORU: Rolünüze hazırlanmak için ne yaptınız?
C: Thor’u yeni bitirmiştim ve oldukça şişirilmiştim ki bu, bu filmin ihtiyacı olan şey değildi. Avcı kaslı ancak aynı zamanda ağaçlığın içinde yaşayan bir sarhoş adam. Yani, çok formda görünmemeliydim. Bu yüzden koşmaya ve boks yapmaya başladım. Ve oldukça fazla sörf yaptım. Biraz bir boş vakit bile bulsam beni suda bulabilirsiniz.
K: Ben de formda görünmemeliydim çünkü Snow White nasıl dövüşüleceğini hiç öğrenmemiş. Yaptığı her şey içinden geliyor bu yüzden akıcı görünmemeliydi. Bir kılıcı nasıl kullanacağımla ve dengemi nasıl sağlayacağımla ilgili birkaç ders aldım fakat bunun hakkında o kadar tutkulu olmamaya çalıştım çünkü Ninja Snow White’a dönüşmek istemiyordum
SORU: İki yakışıklı adamın daha, tekrar senin için savaştığı doğru mu Kristen?
K: (Kahkahalar) Evet, bu hayatımın küçük bir bölümünün hikayesi sanırım.
C: Başlangıçta bir çeşit aşk üçgeni var, canlılık olmadan. Prens ve Pamuk Prenses’in arasında çocukluklarından beri gelen bir ilişki var ve birlikte olmaları gerektiğini biliyorlar fakat sonra Avcı’yla tanışıyor ve ona karşı da hisler beslemeye başlıyor.
K: Sonunda kimi seçtiğini söylemem, bunu filmi izlerken görmeniz gerekecek.
SORU: Siz de peri masalında yaşadığınızı hissediyor musunuz?
C: Oh evet, tabii ki. 10 yıl önce, bana hayalimdeki yaşamın nasıl olduğunu sorsaydın, sana şuandaki hayatımı anlatırdım. Demek istediğim, kendi bölümlerimi kendim seçebilirim, en iyi oyuncularla çalışabilirim ve dünyadaki en iyi kadınla evliyim ki kendisi aynı zamanda çocuğumun da annesi (Oyuncu Elsa Pataky). Her yeni gün kendimi peri masalındaymış gibi hissettiriyor ve hala uyanacağım o anı bekliyorum.
K: Masallara inanmam o yüzden hayatımı onlardan birisiymiş gibi görmüyorum. Beni yanlış anlamayın, yaşadığım her şeyden çok mutluyum. Fakat bu uğruna çok çalışarak yaptığım bir şey ve oluşunun sebebi bir masal olması değil. Bence böyle düşünmek saçma.
SORU: Fakat kırmızı halıda yürürken kendini prenses gibi hissetmiyor musun?
K: Evet, tabii ki ama yine de hala bir rol canlandırıyor oluyorum, bu benim işimin bir parçası. Prömiyerler için giyinip süslenmeyi seven birçok oyuncu arkadaşım var çünkü kırmızı halıda yürürken kendilerini önemli hissediyorlar. Buna asla sahip olmadım ve bunu kötü bir şey olarak görmüyorum. Özel yaşantımda, benim de kendimi prenses gibi hissettiği anlar oluyor. Arkadaşlarımla eğlenirken mesela
C: Kırmızı halıları ben de çok sevmiyorum. Bunun bir parçası ama yüzücü kıyafetimin içinde, denizde dalgayı beklerken kendimi daha özgüveni yüksek hissediyorum.
SORU: Yarın her şeyin biteceğinden korkmuyor musun?
K: Şey, eğer bu çılgınlığı bitirebilmek için imza atabilecek olsam, yapardım. Twilight ile ilgili histeri devam ettiği sürece, yaşamak istediğim gibi bir hayatı yaşayamayacağımdan eminim. Ancak en azından biraz olsun sakinleşmesini düşünmek bile biraz rahatlatıyor çünkü filmlerime odaklanabilirim. Aslında artık etrafa koruma olmadan koşuşturmak nasıl olur bilmiyorum. Şimdi bana eğlenceli geliyor.
Q: ‘Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar’ sana ne ifade ediyor?
K: Bence kendinle mutlu olmak demek! Benim ailem, bana her zaman, mutlu olmanın Yakışıklı Prens olmadan işe yaraması gerektiğini öğretti. Benim hayatım bir prens olmadan da tamamlanmış fakat tabii ki seni seven ve senin için savaşan birisine sahip olmak güzel.
C: Mutlu olmak benim için güzel filmler yapmaya devam etmek anlamına geliyor, fakat özellikle: sevdiğin ve sevildiğin insanlarla çevrili olmak. Çünkü hayat bundan ibaret: Sevgi!
Kaynak:Twilightfan FD
Soru:Rob ve Taylor olmadan çektiğiniz ilk büyük filminiz bu. Onları özlemiyor musunuz?
Kristen: Tabii ki adamlarımı özlüyorum. Yıllar geçtikçe ailem gibi oldular ve sabahları sete geldiğimde onları görmemek garip oluyor. Fakat şansıma Chris yanımda. Çabucak birbirimize yakın olabildik bu yüzden benim iki kankam için harika bir yer değişikliği oldu.
Chris: Gerçekten Kristen’den hoşlandığım için şanslı olduğumu düşünüyorum çünkü birkaç kez işte hoşlanmadığım kişilerle çalıştığım durumlar olmuştu. Ve hergün beraber oynamanız ve birbirinizden hoşlanıyormuş gibi davranmanız zor. Kris sevilesi, işini çok ciddiye alıyor ve bu hoşuma gidiyor. Ve bundan daha önemlisi, o bir diva değil.
Soru: Suratınızın ortasına vurduğunda da onun sevilesi olduğunu düşünüyor muydunuz?
C: Ha ha, o hikayeyi duydun mu? Evet, onun bana vurduğu bir sahnemiz vardı. Kristen kendini biraz kaptırdı ve yumruğu her seferinde yaklaştı. Ve sonra bana vurdu, BAM! Suratıma. Gözüm maviye dönüştü ve önümüzde birkaç sahneyi şişmiş bir burunla oynadım.
K: En başta farkına varmadım çünkü bedenimde hala o heyecan vardı çünkü ona harika bir şekilde vurmuştum. Sonra Chris’i acıyla yerde gördüğümde, gerçekten çok kötü ve suçlu hissettim.
C: Panik olmaya ve “Aman Tanrım” diye çığlık atıp durdu. Fakat ben bunun cool da olduğunu düşünüyordum. Tüm yaşamım boyunca büyük adamlarla boks yaptım, yapıyorum ve sonra, küçük, çekimsiz bir kadın tarafından nakavt ediliyorum. Kaybettim ve sahneyi kesmek zorunda kaldım çünkü biraz başım dönüyordu. Daha önce kimse bana böyle bir şey yapmamıştı.
SORU: Pamuk Prenses gibi bir masal, canlandırmak için biraz çocuksu değil mi?
K: Güzel elbiseler içinde çevrede dolaşan normal bir prensesi canlandıramam. Çocukken bile bununla bağlantı kuramazdım. Plastik askerlerle oynamayı tercih ederdim. Fakat Snow White farklı, o, en büyük düşmanına karşı sürekli savaş halinde olan bir savaşçı. Eğer toyca bir hikaye izlemek istiyorsanız Disney filmini izleyin çünkü Snow White And The Huntsman bununla hiç ilgisi yok.
C: Bu Snow White ile ilgili sevdiğim şeylerden birisi 2 güçlü kadının yer alması ve prensi tarafından kurtarılmayı bekleyen çaresiz bir kızın olmaması. Kristen, benimde yer aldığın oldukça zorlu sahnelerde rol aldı. O gerçekten belalı bir prenses.
SORU: Rolünüze hazırlanmak için ne yaptınız?
C: Thor’u yeni bitirmiştim ve oldukça şişirilmiştim ki bu, bu filmin ihtiyacı olan şey değildi. Avcı kaslı ancak aynı zamanda ağaçlığın içinde yaşayan bir sarhoş adam. Yani, çok formda görünmemeliydim. Bu yüzden koşmaya ve boks yapmaya başladım. Ve oldukça fazla sörf yaptım. Biraz bir boş vakit bile bulsam beni suda bulabilirsiniz.
K: Ben de formda görünmemeliydim çünkü Snow White nasıl dövüşüleceğini hiç öğrenmemiş. Yaptığı her şey içinden geliyor bu yüzden akıcı görünmemeliydi. Bir kılıcı nasıl kullanacağımla ve dengemi nasıl sağlayacağımla ilgili birkaç ders aldım fakat bunun hakkında o kadar tutkulu olmamaya çalıştım çünkü Ninja Snow White’a dönüşmek istemiyordum
SORU: İki yakışıklı adamın daha, tekrar senin için savaştığı doğru mu Kristen?
K: (Kahkahalar) Evet, bu hayatımın küçük bir bölümünün hikayesi sanırım.
C: Başlangıçta bir çeşit aşk üçgeni var, canlılık olmadan. Prens ve Pamuk Prenses’in arasında çocukluklarından beri gelen bir ilişki var ve birlikte olmaları gerektiğini biliyorlar fakat sonra Avcı’yla tanışıyor ve ona karşı da hisler beslemeye başlıyor.
K: Sonunda kimi seçtiğini söylemem, bunu filmi izlerken görmeniz gerekecek.
SORU: Siz de peri masalında yaşadığınızı hissediyor musunuz?
C: Oh evet, tabii ki. 10 yıl önce, bana hayalimdeki yaşamın nasıl olduğunu sorsaydın, sana şuandaki hayatımı anlatırdım. Demek istediğim, kendi bölümlerimi kendim seçebilirim, en iyi oyuncularla çalışabilirim ve dünyadaki en iyi kadınla evliyim ki kendisi aynı zamanda çocuğumun da annesi (Oyuncu Elsa Pataky). Her yeni gün kendimi peri masalındaymış gibi hissettiriyor ve hala uyanacağım o anı bekliyorum.
K: Masallara inanmam o yüzden hayatımı onlardan birisiymiş gibi görmüyorum. Beni yanlış anlamayın, yaşadığım her şeyden çok mutluyum. Fakat bu uğruna çok çalışarak yaptığım bir şey ve oluşunun sebebi bir masal olması değil. Bence böyle düşünmek saçma.
SORU: Fakat kırmızı halıda yürürken kendini prenses gibi hissetmiyor musun?
K: Evet, tabii ki ama yine de hala bir rol canlandırıyor oluyorum, bu benim işimin bir parçası. Prömiyerler için giyinip süslenmeyi seven birçok oyuncu arkadaşım var çünkü kırmızı halıda yürürken kendilerini önemli hissediyorlar. Buna asla sahip olmadım ve bunu kötü bir şey olarak görmüyorum. Özel yaşantımda, benim de kendimi prenses gibi hissettiği anlar oluyor. Arkadaşlarımla eğlenirken mesela
C: Kırmızı halıları ben de çok sevmiyorum. Bunun bir parçası ama yüzücü kıyafetimin içinde, denizde dalgayı beklerken kendimi daha özgüveni yüksek hissediyorum.
SORU: Yarın her şeyin biteceğinden korkmuyor musun?
K: Şey, eğer bu çılgınlığı bitirebilmek için imza atabilecek olsam, yapardım. Twilight ile ilgili histeri devam ettiği sürece, yaşamak istediğim gibi bir hayatı yaşayamayacağımdan eminim. Ancak en azından biraz olsun sakinleşmesini düşünmek bile biraz rahatlatıyor çünkü filmlerime odaklanabilirim. Aslında artık etrafa koruma olmadan koşuşturmak nasıl olur bilmiyorum. Şimdi bana eğlenceli geliyor.
Q: ‘Ve sonsuza kadar mutlu yaşadılar’ sana ne ifade ediyor?
K: Bence kendinle mutlu olmak demek! Benim ailem, bana her zaman, mutlu olmanın Yakışıklı Prens olmadan işe yaraması gerektiğini öğretti. Benim hayatım bir prens olmadan da tamamlanmış fakat tabii ki seni seven ve senin için savaşan birisine sahip olmak güzel.
C: Mutlu olmak benim için güzel filmler yapmaya devam etmek anlamına geliyor, fakat özellikle: sevdiğin ve sevildiğin insanlarla çevrili olmak. Çünkü hayat bundan ibaret: Sevgi!
Kaynak:Twilightfan FD
Bella_Ceren- KurtAdam
- Mesaj Sayısı : 7995
Puan : 18017
Kayıt tarihi : 26/12/10
Nerden : Ankara
Similar topics
» Dutch Dergisi " Stars " İle Yeni Kristen & Chris Röportajı
» Robert, Kristen ve Stephenie Meyer'ın Gold Stars Dergisi Röportajı (Ekim 2012)
» Kristen'ın VH1 Röportajı
» EW Dergisi 2012 Ağustos Sayısı Röportajı
» Chris Hemsworth ve Garrett Kristen'dan Bahsediyor
» Robert, Kristen ve Stephenie Meyer'ın Gold Stars Dergisi Röportajı (Ekim 2012)
» Kristen'ın VH1 Röportajı
» EW Dergisi 2012 Ağustos Sayısı Röportajı
» Chris Hemsworth ve Garrett Kristen'dan Bahsediyor
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz