T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
+28
arlemcans
RpAtTz_hbt
Bella_Ceren
lincolngamze
thedream
MeLody
Sheilarp
' UnbaLanced ~(:
R.P.K.S
notizia
Elly
sahra
Persephone
TutKu~
ßiG ßaD AnGeL...!
zeynep zeyno =)
Mikli4
♥kristalkelebek♥
Robizittin!
Tamella54
tutuldum
-kelebek-
'-Gιzєм •••
Blue_Life
Büsra
Dejavu.Bella
JustyKolik
Thehost
32 posters
19 sayfadaki 21 sayfası • 1 ... 11 ... 18, 19, 20, 21
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Kuru üstü pilav istiyorum bennn
Yanında da kurbağa bacağı nefis gideer
Hade karyaa'm istediklerimi bir zahmeet
Yanında da kurbağa bacağı nefis gideer
Hade karyaa'm istediklerimi bir zahmeet
RpAtTz_hbt- KurtAdam
- Mesaj Sayısı : 3722
Puan : 3769
Kayıt tarihi : 08/01/11
Yaş : 27
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
kARYA SENİN YÜZÜNDEN İYİCE TONTON OLACAĞIM
Elly- Admin
- Mesaj Sayısı : 2986
Puan : 7047
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 35
Nerden : İzmit
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Sen tonton değilsin ki ablacııım
Biri bana süt alsın!! Üşeniyorum markete gitmeyeee!!!
Patats püresi çekti canım ama süt bitmiiiş :(
Hep Batuhan (kardeşim'in) salep sevdası yüzünden :(
Biri bana süt alsın!! Üşeniyorum markete gitmeyeee!!!
Patats püresi çekti canım ama süt bitmiiiş :(
Hep Batuhan (kardeşim'in) salep sevdası yüzünden :(
Dejavu.Bella- Cullen
- Mesaj Sayısı : 1163
Puan : 1417
Kayıt tarihi : 19/12/10
Yaş : 29
Nerden : Alanya
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
UYARI! HARBİDEN BİR ŞEY BEKLEMEYİN. 15 DAKİKADA YAZILAN VE ZAMAN KISITLI OLDUĞUNDAN HER YERİ KISA KISA GEÇİLEN BİR METİN. BAZI ŞAKALAR BANA AİT DEĞİL, ALINTI BAŞTAN DİYEYİM. HARMANLADIM ONLARI. GÖZÜMDEN UYKU AKIYOR, SAÇMALIKLARI UYKUSUZLUĞUMA VERİN GENŞLER. =///
UYARI: AŞIRI DERECEDE KÜFÜR VAR. İSTEMEYEN OKUMASIN. GENELİNDE SANSÜR BİLE YOK. =/ Bu arada herkesi katamadım hikayeye sadece nicki o sıra aklıma gelenler var kusura bakmayın genşler. Hikayede olmasanız bile kalbimdesiniz, bir de çoğunuzu bayağı kalayladım ciddiye almayın lütfen.
Thehost kafasına düşen şeyi içtenlikle küfürler savurarak eline alırken homur homur homurdandı. Elindeki şey bir gazeteydi. Harry Potter Thehost'a olan aşkından Hogwarts'a sığamayıp binbir büyü yardımıyla adayı bularak kaçıp gelmişti ve o günden beri Hedwig[Harry'nin baykuşu] aracılığıyla adaya günlük gazete geliyordu. Gazeteyi gören Elly homurdandı.
"Ne b*k yemeye şu lanet hayvanı besliyoruz anlamıyorum ki. Zaten iki zıkkımlık bir şey var yarısı bu mendeburun boğazına gidiyo. Getirdiği de bir şey olsa bari. Ekmek yemek te getirmiyor, gazeteyi napim ben yav."
Thehost ters ters Elly'e bakarken meydana dört nala koşan eşşek gibi dalan Dejavu.bella Elly'e döndü.
"Tuba abla böyle homurdanıyorsun da geçen gün tuvalet kağıdı olarak kullanmak için gazeteleri araklayan kimdi? Biz onlarla ateş yakıp yemek yapmaya çalışırken sizler bir taraflarınızı siliyorsunuz. Cık cık."
Elly yine homurdandı. "Bir sağlıkçı olarak sizin gibi totomda sinekler uçuşturmaya niyetim yok. Elbettah temiz olacam. Dimi kız Özy?"
Yanındaki Persephone'yi dürttüğünde kız havaya sıçradı ve etrafa derin bir ossuruk homurtusu yayıldı. Persephone "Shreek 3: Shreek'le Mutlu Yıllar!" daki dev bebeklerden biri gibi kızararak kem küm etmeye başladı.
"Eee..Üüü..Iıı..ZıızzZ.."
Notizia Persephone'yi hoplatacak derinlikte bir metan gazı etrafa yayarken gevrek gevrek güldü. "Kasma kendini bu kadar gız kancık! Sal gitsin. İçinde kalıp kanser olacağına dışarı çıksın konser olsun." Yaptığı daha doğrusu Face'den çaldığı kinayeli lafın alkış getirmesi umuduyla etrafa bakarken kimsenin gülmediğini farketti ve günlük gazeteyi Thehost'un elinden kaptı.
"Mammm..Bakak bakalım gazetede bugün ne varmış? Eee manşette Barack Obama'nın resmi var, haberi okuyorum. "Libya'ya sırf petrol için girdiği iddia edilen Barack Obama dün göz yaşları içinde basına demeç verdi. Obama bir yandan geğirirken diğer yandan dünya barışını savunan biri olduğunu ima etmeye çalışarak şu sözleri sarfetti. "Petrol için böyle işler yapmak bizim racona terstir. Yemin ediyorum Libya'ya demokrası götüreceğiz. Götüne koyim petrolün, Kaddafi'ye bir şey olmasın." Basın hayretler içinde kalırken Obama'nın sözlerinden etkilenerek şavk aldığını belirten Kaddafi son noktayı şu sözleriyle koydu. "Genşler bakın da feyz alın. Bu çocuk okur diyorum ben. Kusura bakma Obama kardeş çok yanlış tanımışım seni. Gel ben de koyayım petrolün g*tüne, seninle birlikte dünyayı kurtaralım."
Haberden oldukça etkilenen topluluk heves içinde Elly'nin diğer habere geçmesini rica etti. Elly bir çok öksürük, taksırık sesleri arasında ikinci manşete geçti.
"İsviçreli Bilim Adamları Araştıracak Konu Bulamıyor!
İsviçreli bilim adamları uzun süredir araştıracak konu bulamıyor. Bazıları çoktan bu mazlumluğa dayanamayarak intihara teşebbüs ederken Green Peace bunu İsviçreli bilim adamlarının yüzyıllardır her boku araştırmasına bağlıyor. En son çare olarak Peynirli doritos ile kokmuş çorap arasındaki bağlantıyı araştıran İsviçreli bilim adamları sonuca varamayınca istifa noktasına geldi. "Çorap nasıl doritos kokabilir managoyam yua!" diyen İsviçreli bilim adamları çok yakın bir tarihte dünyanın ve evrenin akıl sağlığı için rehabilitasyon merkezlerine kapatılacak.
Bu başarısızlıkla sonuçlanan araştırmalara başka bir örnek ise FBI'dan geliyor. Uzun süredir TikkyBoy ve ergenlerin zekasının işleyiş yöntemini çözemeyen FBI "Lan bu bizim işimiz mi .mk? Cinayet getirin bize" diyerek dosyayı İsviçreli bilim adamlarına devredince ortalık elli altıya gitti. İsviçreli bilim adamları uzuuun süren çalışmalar sonucu TikkyBoy ve ergenlerin beyinlerinin işleyiş yöntemini çözemeyince sonunda ortada "işleyişi çözülecek bir beyin" olmadığı kanısına vararak hem kendi gönüllerine hem dünyanın gönül pınarına şavk saçtılar."
Kızlar hepsi bu durumdan oldukça etkilenmişti. İyi ki adalarını kimse bilmiyordu ve dünyadaki bu karmaşadan uzak kalabiliyorlardı. JustyKolik pes ederek gazete tomarlarıyla ayağa kalktı ve "Azıcık mıçıp geliyorum yoksa patlayacam" diyerek ormana yöneldi.
Kızların çoğu arkasından bakarken birden Arlemcans'ın feryadı duyuldu. Herkes kafasını çevirdiğinde kadının en sevdiği çakmağını yanlışlıkla ezdiğini gördüler. Arlemcans bir yandan ağlarken diğer yandan da eli çakmak gazına bulanmış bir şekilde adanın uç kısmına bir yerine giderek oturdu.
Bu sırada adanın ortalarında, tam da Büşranın dışkılamaya gittiği yerde büyük bir gümbürtü duyuldu. Kızlar kafalarını çevirdiklerinde ormanın o kısmından gökyüzüne yükselen dev bir su kütlesiyle karşılaştılar. Herkes endişelenirken Antinotizia ciddi bir tavırla gözlüğünü çıkardı.
"Ben biliyordum böyle olacağını. Akşam yemeğinden önce oturup aç karnına 15 litre şalgamla 25 litre ayran içerse olacağı bu. İnfilak etti sonunda."
Kızların çoğu Antinotizia'ya hak verirken hızla adanın ortalarına doğru koşarak patlayan Büşra'nın kalıntılarını aramaya koyuldular.Biraz daha ilerleyince gözlerine bir şey çarptı ve iyice dumur oldular. Büşra 5 dakikada 35 litre sıvı tüketmesine rağmen hala dipdiriyken yerde büyük bir yarık oluşmuştu ve etrafa bir sürü sıvı akıyordu. Kızlar sıvıya doğru ilerlerken Arlemcans hevesle hepsini geriye attı.
"Çekilin! Çekiliğğğğğn! Ben bakacam. Hemen teşhis ederim meraklanmayın." Arlemcans bir süre sıvıyı kokladı ve sonra gözlerinde Duffy Duck çizgifilmdeki Duffy'nin gözlerinde beliren dolar işaretleri gibi işaretler belirdi. Birden bağırmaya başladı.
"Milletttt! Yaşadık lan! Bu pet-rooooolllll!!!!!"
Kızlar ilk önce kavrayamadılar ancak idrak ettiklerinde -yaklaşık 45 dakika sonra, kızların hepsinin jetonu 9 gen gibi bir şey- adada bir böğürtüdür koptu gitti. Herkes anıran eşşek gibi tepinirken arkalarında bir çıtırtı duyuldu. Kafalarını çevirdiklerinde sinsi sinsi yaklaşan Nihat Doğan'ı gördüler. Nihat tabii ki petrol bulduklarını anlamıştı ve kafasında petrolü araklamak için sinsi planlar kuruyordu. Bunu sezen Arlemcans kızları ve Nihat'ı yanına alarak sahile doğru ilerlemeye başladı ve bir yandan da demeç verdi.
"Bakın millet. Şimdi petrol bulduk diye totonuz 2000 fit yükseklerde biliyorum ama bu petrol olayını adadan başka hiç kimse bilmeyecek. Lan hele bi' birileri duysun falla hepinizi petrole gömer gömer ateşlerim."
Kızların çoğu Arlemcans'ın bunu gerçekten yapacağını bildikleri için zangır zangır titrerken bir kaç kişi çok sakindi.
-*-
Ertesi gün ve ertesi gün ve ertesi gün ve ertesi gün ve er... adanın her yanında petrolden başka bi' b*k konuşulmuyordu. Bütün kızlar petrolün satılmasından yanaydı. Böylece oradan gelecek parayla adalarını geliştirebilirlerdi. İsteyenler evine bile dönebilirdi. Ancak bütün bu o parayla yenilecek b*klara ket vuran bir engel vardı; Arlemcans..
Petrol bulunduğundan beri elinde Fransız İhtilali'nden kalma bir tüfekle adada kol geziyor, hiç kimseyi petrolün kıyısına bile yaklaştırmıyordu. Hedwig'i bile kızların hiçbiri dünyaya haber uçuramasın diye kafesine kapatmıştı.
Ancak hiçbirinin bilmediği bir şey vardı. Adada büyük bir hain barındırıyorlardı. Şimdi iki saat polisiye romanlarıyla uğraşamayacağım ve IQ'üm öyle olaylar kurgulamaya yetmeyeceği için direkman söylüyorum: Hain Nihat Doğan .mk
Aslında hiçbirinin bilmediği bir gerçek vardı. Nihat Doğan İllüminati tarafından yönetilen bir besili öküzden ibaretti. Tek amacı sıçıntı esprilerle insanları intihara sürüklemekti, böylece örgütün güç kazanmasını sağlıyordu. İlk baştan insanlar "Böyle salak bir adam nasıl popüler olabilir?" derken şimdi Nihat Doğan arama sonuçlarında en çok çıkan adam olmuştu. Adına Nihat Doğanizm Felsefesi isimli bir bilim dalı bile oluşturulmuştu, yani adamın popisi çok yüksekti beyler, dağılın. <3
Ve şimdi Nihat Doğan araştırma amaçlı gizlice girdiği adada petrol bulunduğunu öğrenmişti. Tabii ki ilk iş olarak basına yansıtacaktı ve o petrol Amörika tarafından sömürülecekti.
Nihat, arlemcans'ın adada en sevdiği ve güvendiği kişi olarak Hedwig'i s*çmaya götürecem bahanesiyle New York Times, Zaman, Sabah, Akşam, Seattle Times dahil zilyon tane gazeteye haberi gönderirken kızların hiçbiri tek bir şey bile bilmiyordu. Normalde hayvanların içinde doğar derler ama bu büyük Big Bangimsi olayı dejavu.bella ve Blue_Life bile sezememişti..
[Vuuuv..Burada sahneye duman efektleri dolacak ve ada yavaş yavaş aydınlanacak.]
Hedwig sabahleyin Elly'nin kafasına dışkılayaraktan adayı turladı ve yeni gazeteleri kızlara fırlattı. Herkes Elly'nin kuşa dair planladığı fantezi ve işkenceleri duymazdan gelerek gazeteleri açarken büyük bir şokla karşılaştı.
İlk çığlığı atan arlemcans olmuştu çünkü bu olayın duyulmamasını en çok isteyen kişiydi o.
Evet..N'acı gerçek..Gazeteye sürmanşet olarak adalarının 1200x3500'lük bir fotoğrafı konulmuştu ve altta iri puntolarla "BÜYÜK ŞOK! DÜNYANIN KEŞFEDİLMEMİŞ YERİNDEKİ ADADA PETROL BULUNDU! PETROL LİBYA VE IRAK'IN PETROLLERİNE BİLE BİN BASACAK KADAR DUMUR EDİCİ BİR SEVİYEDEYKEN BÜTÜN DÜNYA ONU ELE GEÇİRMEK İÇİN ADAYA DOĞRU DÜN GECE YOLA ÇIKTI.
Not: Eğer siz de adadaki petrolden yararlanmak istiyorsanız elimize geçen gizli istihbarak bilgide belirtilen adrese gidiniz. Adanın adresi 17. sayfadadır."
Kızların hepsi ağızları totolarına kaçmış bir vaziyette dikilip dururken tahmin ettikleri gibi ada petrole meraklı ilk ziyaretçilerini almaya başlamıştı bile. Adaya ilk önce Irak'ta idam edildiği sanılan Saddam ulaştı. Kızlar şokla ağzını açarken merakla sordular.
"Saddam emmi merak ediyoruz da yani bu nası' bi' petrol aşkıdır, öteki tarafı aşıp geldin .mk?"
Saddam osurur gibi gülerek yanıtladı. "Harbi su katılmamış ergensiniz yua. Ehüehueue Kihkekhiiedgmasök vjdNEQJANVK. Ne güldüm amana goyam. Ölmedim lan ben. Kaçtım. İdam edilen benim dublorümdü assında."
Daha sonra ellerini ovuşturarak adanın derinliklerine seğirtmeye yeltendi. Tabii ki onun niyetini anlayan arlemcans köşede hazır tuttuğu bir kova çakmak gazını Saddam'ın üzerine dökerek onu hunharca ve fütursuzca ateşe verdi. Cayır cayır yanarak geberen Saddamın son cümleleri şu oldu. "Ahlreühmwk
Kızlar dumur olmuş vaziyette Saddam'ın yanışını izlerken fazla konuşmayanlardan biri, kristalkelebek lafa karıştı. "Genşler kanımca adaya savunma hattı kurmalıyız. Bu gidişle bütün dünya adamızın .mına koyacak."
Kızlar onu onayladılar ve jet hızıyla kumdan kaleler yaparak ellerinde M.Ö.'ye ait bir çok keskiyle siper aldılar. Derken adanın ikinci ziyaretçisi ufukta göründü. Evet varan 2'miz de Libya'nın morgülü Kaddafi'ydi. Kafasına sardığı mal puşisiyle iyice mal görünüyordu. Fütursuzca belki de fordlamak [Argoca: Taciz etmek] amacıyla kızlara yanaştı ve kıkırdadı.
"Yav yemmün edirem ki adanıza bi halt yapmacam. Yiter kine betrolü bağa virin defolup gidem. Sizi para yığınına gömecem o denli zengin olacaksınız. Zenginlikten paraya para demeyecüksünüz, paya diyeceksinüz. Nolur diretmeyün."
Arlemcans hevesle öne atıldı. "Heheyyt! Bire Nabekar! Sen bizi ne sanıyorsun! Asssla vermem petrolümü! BU ADA BİZİM!"
Kızların bazıları Arlemcans'ı dürtükledi. "Ne olur versek petrolü Özlem abla yua. Napacaz ki bir hem onu? Yesen yenilmez, içsen içilmez."
Arlemcans sinirle kızları taşladı. "Yürüyün gidin be! Adamdan bir karış toprak çıkarmaya kalkanın kellesini gömerim adaya! Burası Isparta demiyor muyum ben size?!!"
Kızlar homurdanarak ve arlemcansın bir önceki "This is Spartağ!" macerasını hatırlayarak yerlerine çökerken arlemcans Kaddafi'yi adanın arka taraflarına götürdü. Belli ki adamceğize yapacağı işkenceler +36 yaş idi.
Uzun bekleyişler sürerken Arlemcans Kaddafi'yi de halledip adaya döndüğünde artık dayanamayacaklarını anladı. Çünkü karşılarında yenilmez bir ordu vardı. Yeni birileri adaya yanaşıyordu.
Bekledikleri üzere bu Obama yavşağaydı. Maymun taklidi yaparak güldü -belki de taklit değildir, mına koyim zaten maymuna benziyo- daha sonra hevesle kızlara yanaştı. Arkasında ise 200.000 kişilik bir Amerikan ordusu gemilerle adaya teşrif ediyordu. Ordudan bir kaç yüz kişiyi yanına alarak öfkeli kızlara yanaştı ve Arlemcans'a baktı.
"Duyduğuma göreh adana gelenleri kesiyormuşsun. Kah keh koh köh. Bana N'asla yapamazsın bebeğim." Daha sonra askerlerine döndü. "Yakalayın lan şu karıyı!" Askerler arlemcans'a yaklaşırken kadın öfkeyle elindeki keskileri etrafa saçtı. Bir yandan da yaklaşmayın diye bağırıyordu. 276 askeri hunharca katlettikten sonra bitkinliğe yenik düştü ve askerlerin onu kollarından tutarak kımıldamaması için kuma gömmesine boyun eğdi. Obama o pis b*klu dişlerini göstererek tekrar güldü ve "Ya Bismillah!" diyerek adanın ortalarına doğru ilerledi.
Kızlar üzüntüyle bekleşirken birden Obamanın çığlığı duyuldu. Sinirle sahile çıktı, yanında da yakasından tuttuğu Nihat Doğan'ı taşıyordu. "Söyle" dedi. "Bu salak suyun petrol olduğunu hangi kimya bilgisine kodumun söyledi?"
İlluminatinin Hallyusu[Korece tanınmış yıldız, star, şavk] Nihat Doğan eliyle kumda debelenen Arlemcans'ı gösterdi. "Ahan şurdakin."
Obama fütursuzca Arlemcans'a yaklaştı. Bir yandan da böğürüyordu. "Lan salak garı! Lan mal kızlar! Mana goyam bütün dünyayı ayağa kaldırdınız lan! Lan ne malsınız lan! Aykünüz kaç sizin mk. plsss. Lan malbeyinli DNA parça eşleme sorunlu yaratıklar, insan önce bi' bakar bu petrol mü değil mi diye. Düpedüz su lan bu! Hem de normal su değil lağam suyu managoyam!"
O sırada toprakta ağzına kum giren Arlemcans debelendi ve cansızca mırıldandı. “Sanırım elime bulaşmış çakmak gazıyla kokladığım için petrol sandım...”
Barack Obama kızlara “Ya bir siggirin gidin yua. Gidiyom ben lan. Küstüm işte .mk” dedikten sonra askerlerine işaret etti. "Cendermeler geri çekiliyoruz lan. En iyisi mi Libya'ya dönmek. Bu salaklar Kaddafi'yi de az önce halletti hemi. Az olsun ama öz olsun, petrol olsun. Haydin yiğitlerim. Gidelim."
Obama hevesle geldiği adadan Amürikaya, totosuna baka baka dönerken kızlar binbir uğraşla Arlemcans'ı kumdan çıkardılar ve yere uzandılar. Hepsi için zor bir hafta olmuştu. Ama maalesef çileleri bununla bitmeyecekti.
Arlemcans yerinden fırlayıp "Lan RNA'sına İsviçre tohumu ektimin malı! Lan son of a bitch! Lan salak! Nassı satarsın lan bizi! Gel burayaaağğğ!" diyerek saatte 2000 km ile koşan Nihat Doğan'ın peşine düşerken kızlar yeni bir Big Bang'i engelleme amacıyla yorgun argın Arlemcans'ın peşine takıldı.
-*-
THE END .mk
Millet çok saçma oldu biliyorum. Bir çok küfür ve salakça şey var ama bilerek böyle kısa kısa geçtim olayları. Yoksa iki parta bölmek zorunda kalıyorum öyle olunca da ikinci partı yazamıyorum bir türlü. Bir de yarın okul var uyumam gerek. Kusura bakmayın. Okumayabilirsiniz uyarayım ben. Mucuk. Yakşamlar genşlik.
UYARI: AŞIRI DERECEDE KÜFÜR VAR. İSTEMEYEN OKUMASIN. GENELİNDE SANSÜR BİLE YOK. =/ Bu arada herkesi katamadım hikayeye sadece nicki o sıra aklıma gelenler var kusura bakmayın genşler. Hikayede olmasanız bile kalbimdesiniz, bir de çoğunuzu bayağı kalayladım ciddiye almayın lütfen.
Thehost kafasına düşen şeyi içtenlikle küfürler savurarak eline alırken homur homur homurdandı. Elindeki şey bir gazeteydi. Harry Potter Thehost'a olan aşkından Hogwarts'a sığamayıp binbir büyü yardımıyla adayı bularak kaçıp gelmişti ve o günden beri Hedwig[Harry'nin baykuşu] aracılığıyla adaya günlük gazete geliyordu. Gazeteyi gören Elly homurdandı.
"Ne b*k yemeye şu lanet hayvanı besliyoruz anlamıyorum ki. Zaten iki zıkkımlık bir şey var yarısı bu mendeburun boğazına gidiyo. Getirdiği de bir şey olsa bari. Ekmek yemek te getirmiyor, gazeteyi napim ben yav."
Thehost ters ters Elly'e bakarken meydana dört nala koşan eşşek gibi dalan Dejavu.bella Elly'e döndü.
"Tuba abla böyle homurdanıyorsun da geçen gün tuvalet kağıdı olarak kullanmak için gazeteleri araklayan kimdi? Biz onlarla ateş yakıp yemek yapmaya çalışırken sizler bir taraflarınızı siliyorsunuz. Cık cık."
Elly yine homurdandı. "Bir sağlıkçı olarak sizin gibi totomda sinekler uçuşturmaya niyetim yok. Elbettah temiz olacam. Dimi kız Özy?"
Yanındaki Persephone'yi dürttüğünde kız havaya sıçradı ve etrafa derin bir ossuruk homurtusu yayıldı. Persephone "Shreek 3: Shreek'le Mutlu Yıllar!" daki dev bebeklerden biri gibi kızararak kem küm etmeye başladı.
"Eee..Üüü..Iıı..ZıızzZ.."
Notizia Persephone'yi hoplatacak derinlikte bir metan gazı etrafa yayarken gevrek gevrek güldü. "Kasma kendini bu kadar gız kancık! Sal gitsin. İçinde kalıp kanser olacağına dışarı çıksın konser olsun." Yaptığı daha doğrusu Face'den çaldığı kinayeli lafın alkış getirmesi umuduyla etrafa bakarken kimsenin gülmediğini farketti ve günlük gazeteyi Thehost'un elinden kaptı.
"Mammm..Bakak bakalım gazetede bugün ne varmış? Eee manşette Barack Obama'nın resmi var, haberi okuyorum. "Libya'ya sırf petrol için girdiği iddia edilen Barack Obama dün göz yaşları içinde basına demeç verdi. Obama bir yandan geğirirken diğer yandan dünya barışını savunan biri olduğunu ima etmeye çalışarak şu sözleri sarfetti. "Petrol için böyle işler yapmak bizim racona terstir. Yemin ediyorum Libya'ya demokrası götüreceğiz. Götüne koyim petrolün, Kaddafi'ye bir şey olmasın." Basın hayretler içinde kalırken Obama'nın sözlerinden etkilenerek şavk aldığını belirten Kaddafi son noktayı şu sözleriyle koydu. "Genşler bakın da feyz alın. Bu çocuk okur diyorum ben. Kusura bakma Obama kardeş çok yanlış tanımışım seni. Gel ben de koyayım petrolün g*tüne, seninle birlikte dünyayı kurtaralım."
Haberden oldukça etkilenen topluluk heves içinde Elly'nin diğer habere geçmesini rica etti. Elly bir çok öksürük, taksırık sesleri arasında ikinci manşete geçti.
"İsviçreli Bilim Adamları Araştıracak Konu Bulamıyor!
İsviçreli bilim adamları uzun süredir araştıracak konu bulamıyor. Bazıları çoktan bu mazlumluğa dayanamayarak intihara teşebbüs ederken Green Peace bunu İsviçreli bilim adamlarının yüzyıllardır her boku araştırmasına bağlıyor. En son çare olarak Peynirli doritos ile kokmuş çorap arasındaki bağlantıyı araştıran İsviçreli bilim adamları sonuca varamayınca istifa noktasına geldi. "Çorap nasıl doritos kokabilir managoyam yua!" diyen İsviçreli bilim adamları çok yakın bir tarihte dünyanın ve evrenin akıl sağlığı için rehabilitasyon merkezlerine kapatılacak.
Bu başarısızlıkla sonuçlanan araştırmalara başka bir örnek ise FBI'dan geliyor. Uzun süredir TikkyBoy ve ergenlerin zekasının işleyiş yöntemini çözemeyen FBI "Lan bu bizim işimiz mi .mk? Cinayet getirin bize" diyerek dosyayı İsviçreli bilim adamlarına devredince ortalık elli altıya gitti. İsviçreli bilim adamları uzuuun süren çalışmalar sonucu TikkyBoy ve ergenlerin beyinlerinin işleyiş yöntemini çözemeyince sonunda ortada "işleyişi çözülecek bir beyin" olmadığı kanısına vararak hem kendi gönüllerine hem dünyanın gönül pınarına şavk saçtılar."
Kızlar hepsi bu durumdan oldukça etkilenmişti. İyi ki adalarını kimse bilmiyordu ve dünyadaki bu karmaşadan uzak kalabiliyorlardı. JustyKolik pes ederek gazete tomarlarıyla ayağa kalktı ve "Azıcık mıçıp geliyorum yoksa patlayacam" diyerek ormana yöneldi.
Kızların çoğu arkasından bakarken birden Arlemcans'ın feryadı duyuldu. Herkes kafasını çevirdiğinde kadının en sevdiği çakmağını yanlışlıkla ezdiğini gördüler. Arlemcans bir yandan ağlarken diğer yandan da eli çakmak gazına bulanmış bir şekilde adanın uç kısmına bir yerine giderek oturdu.
Bu sırada adanın ortalarında, tam da Büşranın dışkılamaya gittiği yerde büyük bir gümbürtü duyuldu. Kızlar kafalarını çevirdiklerinde ormanın o kısmından gökyüzüne yükselen dev bir su kütlesiyle karşılaştılar. Herkes endişelenirken Antinotizia ciddi bir tavırla gözlüğünü çıkardı.
"Ben biliyordum böyle olacağını. Akşam yemeğinden önce oturup aç karnına 15 litre şalgamla 25 litre ayran içerse olacağı bu. İnfilak etti sonunda."
Kızların çoğu Antinotizia'ya hak verirken hızla adanın ortalarına doğru koşarak patlayan Büşra'nın kalıntılarını aramaya koyuldular.Biraz daha ilerleyince gözlerine bir şey çarptı ve iyice dumur oldular. Büşra 5 dakikada 35 litre sıvı tüketmesine rağmen hala dipdiriyken yerde büyük bir yarık oluşmuştu ve etrafa bir sürü sıvı akıyordu. Kızlar sıvıya doğru ilerlerken Arlemcans hevesle hepsini geriye attı.
"Çekilin! Çekiliğğğğğn! Ben bakacam. Hemen teşhis ederim meraklanmayın." Arlemcans bir süre sıvıyı kokladı ve sonra gözlerinde Duffy Duck çizgifilmdeki Duffy'nin gözlerinde beliren dolar işaretleri gibi işaretler belirdi. Birden bağırmaya başladı.
"Milletttt! Yaşadık lan! Bu pet-rooooolllll!!!!!"
Kızlar ilk önce kavrayamadılar ancak idrak ettiklerinde -yaklaşık 45 dakika sonra, kızların hepsinin jetonu 9 gen gibi bir şey- adada bir böğürtüdür koptu gitti. Herkes anıran eşşek gibi tepinirken arkalarında bir çıtırtı duyuldu. Kafalarını çevirdiklerinde sinsi sinsi yaklaşan Nihat Doğan'ı gördüler. Nihat tabii ki petrol bulduklarını anlamıştı ve kafasında petrolü araklamak için sinsi planlar kuruyordu. Bunu sezen Arlemcans kızları ve Nihat'ı yanına alarak sahile doğru ilerlemeye başladı ve bir yandan da demeç verdi.
"Bakın millet. Şimdi petrol bulduk diye totonuz 2000 fit yükseklerde biliyorum ama bu petrol olayını adadan başka hiç kimse bilmeyecek. Lan hele bi' birileri duysun falla hepinizi petrole gömer gömer ateşlerim."
Kızların çoğu Arlemcans'ın bunu gerçekten yapacağını bildikleri için zangır zangır titrerken bir kaç kişi çok sakindi.
-*-
Ertesi gün ve ertesi gün ve ertesi gün ve ertesi gün ve er... adanın her yanında petrolden başka bi' b*k konuşulmuyordu. Bütün kızlar petrolün satılmasından yanaydı. Böylece oradan gelecek parayla adalarını geliştirebilirlerdi. İsteyenler evine bile dönebilirdi. Ancak bütün bu o parayla yenilecek b*klara ket vuran bir engel vardı; Arlemcans..
Petrol bulunduğundan beri elinde Fransız İhtilali'nden kalma bir tüfekle adada kol geziyor, hiç kimseyi petrolün kıyısına bile yaklaştırmıyordu. Hedwig'i bile kızların hiçbiri dünyaya haber uçuramasın diye kafesine kapatmıştı.
Ancak hiçbirinin bilmediği bir şey vardı. Adada büyük bir hain barındırıyorlardı. Şimdi iki saat polisiye romanlarıyla uğraşamayacağım ve IQ'üm öyle olaylar kurgulamaya yetmeyeceği için direkman söylüyorum: Hain Nihat Doğan .mk
Aslında hiçbirinin bilmediği bir gerçek vardı. Nihat Doğan İllüminati tarafından yönetilen bir besili öküzden ibaretti. Tek amacı sıçıntı esprilerle insanları intihara sürüklemekti, böylece örgütün güç kazanmasını sağlıyordu. İlk baştan insanlar "Böyle salak bir adam nasıl popüler olabilir?" derken şimdi Nihat Doğan arama sonuçlarında en çok çıkan adam olmuştu. Adına Nihat Doğanizm Felsefesi isimli bir bilim dalı bile oluşturulmuştu, yani adamın popisi çok yüksekti beyler, dağılın. <3
Ve şimdi Nihat Doğan araştırma amaçlı gizlice girdiği adada petrol bulunduğunu öğrenmişti. Tabii ki ilk iş olarak basına yansıtacaktı ve o petrol Amörika tarafından sömürülecekti.
Nihat, arlemcans'ın adada en sevdiği ve güvendiği kişi olarak Hedwig'i s*çmaya götürecem bahanesiyle New York Times, Zaman, Sabah, Akşam, Seattle Times dahil zilyon tane gazeteye haberi gönderirken kızların hiçbiri tek bir şey bile bilmiyordu. Normalde hayvanların içinde doğar derler ama bu büyük Big Bangimsi olayı dejavu.bella ve Blue_Life bile sezememişti..
[Vuuuv..Burada sahneye duman efektleri dolacak ve ada yavaş yavaş aydınlanacak.]
Hedwig sabahleyin Elly'nin kafasına dışkılayaraktan adayı turladı ve yeni gazeteleri kızlara fırlattı. Herkes Elly'nin kuşa dair planladığı fantezi ve işkenceleri duymazdan gelerek gazeteleri açarken büyük bir şokla karşılaştı.
İlk çığlığı atan arlemcans olmuştu çünkü bu olayın duyulmamasını en çok isteyen kişiydi o.
Evet..N'acı gerçek..Gazeteye sürmanşet olarak adalarının 1200x3500'lük bir fotoğrafı konulmuştu ve altta iri puntolarla "BÜYÜK ŞOK! DÜNYANIN KEŞFEDİLMEMİŞ YERİNDEKİ ADADA PETROL BULUNDU! PETROL LİBYA VE IRAK'IN PETROLLERİNE BİLE BİN BASACAK KADAR DUMUR EDİCİ BİR SEVİYEDEYKEN BÜTÜN DÜNYA ONU ELE GEÇİRMEK İÇİN ADAYA DOĞRU DÜN GECE YOLA ÇIKTI.
Not: Eğer siz de adadaki petrolden yararlanmak istiyorsanız elimize geçen gizli istihbarak bilgide belirtilen adrese gidiniz. Adanın adresi 17. sayfadadır."
Kızların hepsi ağızları totolarına kaçmış bir vaziyette dikilip dururken tahmin ettikleri gibi ada petrole meraklı ilk ziyaretçilerini almaya başlamıştı bile. Adaya ilk önce Irak'ta idam edildiği sanılan Saddam ulaştı. Kızlar şokla ağzını açarken merakla sordular.
"Saddam emmi merak ediyoruz da yani bu nası' bi' petrol aşkıdır, öteki tarafı aşıp geldin .mk?"
Saddam osurur gibi gülerek yanıtladı. "Harbi su katılmamış ergensiniz yua. Ehüehueue Kihkekhiiedgmasök vjdNEQJANVK. Ne güldüm amana goyam. Ölmedim lan ben. Kaçtım. İdam edilen benim dublorümdü assında."
Daha sonra ellerini ovuşturarak adanın derinliklerine seğirtmeye yeltendi. Tabii ki onun niyetini anlayan arlemcans köşede hazır tuttuğu bir kova çakmak gazını Saddam'ın üzerine dökerek onu hunharca ve fütursuzca ateşe verdi. Cayır cayır yanarak geberen Saddamın son cümleleri şu oldu. "Ahlreühmwk
Kızlar dumur olmuş vaziyette Saddam'ın yanışını izlerken fazla konuşmayanlardan biri, kristalkelebek lafa karıştı. "Genşler kanımca adaya savunma hattı kurmalıyız. Bu gidişle bütün dünya adamızın .mına koyacak."
Kızlar onu onayladılar ve jet hızıyla kumdan kaleler yaparak ellerinde M.Ö.'ye ait bir çok keskiyle siper aldılar. Derken adanın ikinci ziyaretçisi ufukta göründü. Evet varan 2'miz de Libya'nın morgülü Kaddafi'ydi. Kafasına sardığı mal puşisiyle iyice mal görünüyordu. Fütursuzca belki de fordlamak [Argoca: Taciz etmek] amacıyla kızlara yanaştı ve kıkırdadı.
"Yav yemmün edirem ki adanıza bi halt yapmacam. Yiter kine betrolü bağa virin defolup gidem. Sizi para yığınına gömecem o denli zengin olacaksınız. Zenginlikten paraya para demeyecüksünüz, paya diyeceksinüz. Nolur diretmeyün."
Arlemcans hevesle öne atıldı. "Heheyyt! Bire Nabekar! Sen bizi ne sanıyorsun! Asssla vermem petrolümü! BU ADA BİZİM!"
Kızların bazıları Arlemcans'ı dürtükledi. "Ne olur versek petrolü Özlem abla yua. Napacaz ki bir hem onu? Yesen yenilmez, içsen içilmez."
Arlemcans sinirle kızları taşladı. "Yürüyün gidin be! Adamdan bir karış toprak çıkarmaya kalkanın kellesini gömerim adaya! Burası Isparta demiyor muyum ben size?!!"
Kızlar homurdanarak ve arlemcansın bir önceki "This is Spartağ!" macerasını hatırlayarak yerlerine çökerken arlemcans Kaddafi'yi adanın arka taraflarına götürdü. Belli ki adamceğize yapacağı işkenceler +36 yaş idi.
Uzun bekleyişler sürerken Arlemcans Kaddafi'yi de halledip adaya döndüğünde artık dayanamayacaklarını anladı. Çünkü karşılarında yenilmez bir ordu vardı. Yeni birileri adaya yanaşıyordu.
Bekledikleri üzere bu Obama yavşağaydı. Maymun taklidi yaparak güldü -belki de taklit değildir, mına koyim zaten maymuna benziyo- daha sonra hevesle kızlara yanaştı. Arkasında ise 200.000 kişilik bir Amerikan ordusu gemilerle adaya teşrif ediyordu. Ordudan bir kaç yüz kişiyi yanına alarak öfkeli kızlara yanaştı ve Arlemcans'a baktı.
"Duyduğuma göreh adana gelenleri kesiyormuşsun. Kah keh koh köh. Bana N'asla yapamazsın bebeğim." Daha sonra askerlerine döndü. "Yakalayın lan şu karıyı!" Askerler arlemcans'a yaklaşırken kadın öfkeyle elindeki keskileri etrafa saçtı. Bir yandan da yaklaşmayın diye bağırıyordu. 276 askeri hunharca katlettikten sonra bitkinliğe yenik düştü ve askerlerin onu kollarından tutarak kımıldamaması için kuma gömmesine boyun eğdi. Obama o pis b*klu dişlerini göstererek tekrar güldü ve "Ya Bismillah!" diyerek adanın ortalarına doğru ilerledi.
Kızlar üzüntüyle bekleşirken birden Obamanın çığlığı duyuldu. Sinirle sahile çıktı, yanında da yakasından tuttuğu Nihat Doğan'ı taşıyordu. "Söyle" dedi. "Bu salak suyun petrol olduğunu hangi kimya bilgisine kodumun söyledi?"
İlluminatinin Hallyusu[Korece tanınmış yıldız, star, şavk] Nihat Doğan eliyle kumda debelenen Arlemcans'ı gösterdi. "Ahan şurdakin."
Obama fütursuzca Arlemcans'a yaklaştı. Bir yandan da böğürüyordu. "Lan salak garı! Lan mal kızlar! Mana goyam bütün dünyayı ayağa kaldırdınız lan! Lan ne malsınız lan! Aykünüz kaç sizin mk. plsss. Lan malbeyinli DNA parça eşleme sorunlu yaratıklar, insan önce bi' bakar bu petrol mü değil mi diye. Düpedüz su lan bu! Hem de normal su değil lağam suyu managoyam!"
O sırada toprakta ağzına kum giren Arlemcans debelendi ve cansızca mırıldandı. “Sanırım elime bulaşmış çakmak gazıyla kokladığım için petrol sandım...”
Barack Obama kızlara “Ya bir siggirin gidin yua. Gidiyom ben lan. Küstüm işte .mk” dedikten sonra askerlerine işaret etti. "Cendermeler geri çekiliyoruz lan. En iyisi mi Libya'ya dönmek. Bu salaklar Kaddafi'yi de az önce halletti hemi. Az olsun ama öz olsun, petrol olsun. Haydin yiğitlerim. Gidelim."
Obama hevesle geldiği adadan Amürikaya, totosuna baka baka dönerken kızlar binbir uğraşla Arlemcans'ı kumdan çıkardılar ve yere uzandılar. Hepsi için zor bir hafta olmuştu. Ama maalesef çileleri bununla bitmeyecekti.
Arlemcans yerinden fırlayıp "Lan RNA'sına İsviçre tohumu ektimin malı! Lan son of a bitch! Lan salak! Nassı satarsın lan bizi! Gel burayaaağğğ!" diyerek saatte 2000 km ile koşan Nihat Doğan'ın peşine düşerken kızlar yeni bir Big Bang'i engelleme amacıyla yorgun argın Arlemcans'ın peşine takıldı.
-*-
THE END .mk
Millet çok saçma oldu biliyorum. Bir çok küfür ve salakça şey var ama bilerek böyle kısa kısa geçtim olayları. Yoksa iki parta bölmek zorunda kalıyorum öyle olunca da ikinci partı yazamıyorum bir türlü. Bir de yarın okul var uyumam gerek. Kusura bakmayın. Okumayabilirsiniz uyarayım ben. Mucuk. Yakşamlar genşlik.
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Kübra öldüm yemin ediyorum Töbe töbe.Gözümden yaş geldi...
İsviçreli bilim adamları olayı süperdi...Kübiş eniştemiz kuşla gazete yolluyomuş ne güzel İşleyişi çözülecek beyin olayı da harikaydı. Hikayenin tümü harikaydı aslında sandalyeden düşme aşamasına geldim çünkü Ellerine sağlık....
İsviçreli bilim adamları olayı süperdi...Kübiş eniştemiz kuşla gazete yolluyomuş ne güzel İşleyişi çözülecek beyin olayı da harikaydı. Hikayenin tümü harikaydı aslında sandalyeden düşme aşamasına geldim çünkü Ellerine sağlık....
Mikli4- Cullen
- Mesaj Sayısı : 1219
Puan : 1322
Kayıt tarihi : 04/01/11
Yaş : 25
Nerden : Neptün ;)
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Jübra kes bileklerimi! Kır lan boynumu! Deş lan karnımı!
Ya gülmekten öleceğime ölümüm senin IQ'ndan değil elinden olsun!
Yuh ya!
Özlem abla ve Nihat Doğan Koparttı beni
Ellerine sağlık meleeeeeem
Ya gülmekten öleceğime ölümüm senin IQ'ndan değil elinden olsun!
Yuh ya!
Özlem abla ve Nihat Doğan Koparttı beni
Ellerine sağlık meleeeeeem
Dejavu.Bella- Cullen
- Mesaj Sayısı : 1163
Puan : 1417
Kayıt tarihi : 19/12/10
Yaş : 29
Nerden : Alanya
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Özür dilerim millet yav. =))) Dün gece bana göre bayağı geç bir saatte yazmışım o nedenle şimdi okumaya korkuyorum ama saçmalıklar varsa affola. =///
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
öldüm gülmekten burda
nihat doğan'ı da iyi düşünmüşsün adada
kaddafi saddam obama bi siz eksiktiniz dedim yani
ama süperdi. ellerine sağlık baya güldürdün beni
nihat doğan'ı da iyi düşünmüşsün adada
kaddafi saddam obama bi siz eksiktiniz dedim yani
ama süperdi. ellerine sağlık baya güldürdün beni
~SeDeF~- Yenidoğan
- Mesaj Sayısı : 319
Puan : 327
Kayıt tarihi : 04/01/11
Yaş : 29
Nerden : istanbul
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Öldümm! Vallahi gülmekten öldüm! Dün biz Nihat Doğan ile İlluminati'den, Kaddafi ve Obama'ya 5 yorumda geçmiştik. Şimdi güle güle ben öbür tarafa gideceğim vallahi!
Zeka küpüsün vallahi! Yorum yapacak durumda değilim! Ben bir kendimi toparlayayım :)
Zeka küpüsün vallahi! Yorum yapacak durumda değilim! Ben bir kendimi toparlayayım :)
Blue_Life- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 157
Puan : 214
Kayıt tarihi : 25/12/10
Yaş : 27
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Kübraaaaaaaaaa!!!!!!! Ulan kafatasının içindeki kıvılcımları merak ediyorum artık! Antinotizia'nın Büşra hakkındaki bilimsel açıklamasını anlatırken höykürmeye başladım artık!!! Zaman gazetisine yarıldım!!! Kafama sıçan kuşun, götünü keserim uleyynnnn!!!!
Demek çeşitli fantazilerle öldürmeyi planlıyorum... Güzellll... Yalnız tüm olayları öyle bir bağlamışsın ki birbirleriyle...!!! Şak diye öpesim var seni!
Petrol bulunduğundan beri elinde Fransız İhtilali'nden kalma bir tüfekle adada kol geziyor, hiç kimseyi petrolün kıyısına bile yaklaştırmıyordu.
gözümde canlandı ve koptum...
"Kasma kendini bu kadar gız kancık! Sal gitsin. İçinde kalıp kanser olacağına dışarı çıksın konser olsun."
Allah belanı vermesin :))))
Daha çok isterim!!!
Demek çeşitli fantazilerle öldürmeyi planlıyorum... Güzellll... Yalnız tüm olayları öyle bir bağlamışsın ki birbirleriyle...!!! Şak diye öpesim var seni!
Petrol bulunduğundan beri elinde Fransız İhtilali'nden kalma bir tüfekle adada kol geziyor, hiç kimseyi petrolün kıyısına bile yaklaştırmıyordu.
gözümde canlandı ve koptum...
"Kasma kendini bu kadar gız kancık! Sal gitsin. İçinde kalıp kanser olacağına dışarı çıksın konser olsun."
Allah belanı vermesin :))))
Daha çok isterim!!!
Elly- Admin
- Mesaj Sayısı : 2986
Puan : 7047
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 35
Nerden : İzmit
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Kübik! No boktan bir maceradır bu böyle :)
Hepinizi dağıtırım hepinizi!
Yine müthiş bir iş çıkarmışsın gülmekten yarıldım. Durmak yok tam gaz devam!
Hepinizi dağıtırım hepinizi!
Yine müthiş bir iş çıkarmışsın gülmekten yarıldım. Durmak yok tam gaz devam!
arlemcans- Admin
- Mesaj Sayısı : 316
Puan : 534
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 38
Nerden : Ankara
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Ay Kübra Allah iyiliğini versin. :/ +24 argo ve küfür. Biraz daha dikkat etseydin kuzucuk. Ama yine de gülmekten gözümden yaş geldi. =) Hele o Büşçene'nin facebook alıntısı sal gitsinli sözü ve Nihat Doğan - Arlemcans olayı... =) Tamamen kopardı beni. Enişte listesine Hayrican'ı da ekliyorum anlaşılan. Vallahi listem kabarık bir Büşra bir sen size enişte dayanmıyor. :/ Neyse Tuba ablanın o kuşa yapacağı işgenceleri ben hayal bile edemiyorum. :) Eline sağlık deli kız. =)
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Okuyaaan okumaayan herkese teşekkürler millet.
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Okumayana ne teşekkür ediyorsun yeğennn....
Elly- Admin
- Mesaj Sayısı : 2986
Puan : 7047
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 35
Nerden : İzmit
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
İçinde kalıp kanser olacağına dışarı çıksın konser olsun.
Tam benden beklenecek bir söz. Yalnız petrol lafını duyduğumda bunun Büş'ün bir başarısı olduğunu düşündüm ilk. Dünyayı ayağa kaldırması güzeldi. Obama gelmiş bizim oralara eli boş niye gelmiş ki. İki ekmek kapıp gelseydi. Hele gazete haberleri öldüm! Doritos süperdi.
Yeni bölüm isterim!!!
Tam benden beklenecek bir söz. Yalnız petrol lafını duyduğumda bunun Büş'ün bir başarısı olduğunu düşündüm ilk. Dünyayı ayağa kaldırması güzeldi. Obama gelmiş bizim oralara eli boş niye gelmiş ki. İki ekmek kapıp gelseydi. Hele gazete haberleri öldüm! Doritos süperdi.
Yeni bölüm isterim!!!
notizia- Admin
- Mesaj Sayısı : 2025
Puan : 4905
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 29
Nerden : Avatarım: Hallelujah CHANCE! diyor. :D Şu aralar Japonya'dayım, sonrası Allah kerim. :D
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Off en çok güldüğüm yeri yazmamışım. Herkesin bir popisi vardır olayıı :))) Ben de çok söyler ve gülerim bunaaa.... :)
Elly- Admin
- Mesaj Sayısı : 2986
Puan : 7047
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 35
Nerden : İzmit
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Madem popilerden başladık. Bir dahaki sefere bence "popi"nin kardeşi olan "Beyin bedava" ve "Okuyom ben yuaa!" yı da istiyoruzz! :)
Blue_Life- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 157
Puan : 214
Kayıt tarihi : 25/12/10
Yaş : 27
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Bu ne lan?
Ay, gül gül öldüm!
Allah cezanı vermesin Küb!
Ellerine sağlık.
Ay, gül gül öldüm!
Allah cezanı vermesin Küb!
Ellerine sağlık.
MeLody- Vejeteryan
- Mesaj Sayısı : 974
Puan : 1063
Kayıt tarihi : 04/01/11
Nerden : Samsun
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Benim pisliklerimle ada maceralarına devam etmelisin. Korelileri de alalım adamıza. Japon yarimi de almayı unutmayalım.
NOT: İmzamdaki şahsiyetler benim haremimde göz dikeni ada ağaçlarına dikerim!
NOT 2: Bu bir açık tehdittir.
NOT 3: Adada harem kurmak yada kısaca adaya erkek almak yasak biliyorum ama ne yaparsın işte delidir ne yapsa yeridir. Benden beklenir. İstisnalar kaideyi bozmaz siz ana uymayın. Haremimi adaya istiyorum. Konseyi toplayın!
NOT 4: Gece gece sapıttım, kuura bakmayın.
NOT 5: Biyane unniler, çommal biyane. =/
NOT: İmzamdaki şahsiyetler benim haremimde göz dikeni ada ağaçlarına dikerim!
NOT 2: Bu bir açık tehdittir.
NOT 3: Adada harem kurmak yada kısaca adaya erkek almak yasak biliyorum ama ne yaparsın işte delidir ne yapsa yeridir. Benden beklenir. İstisnalar kaideyi bozmaz siz ana uymayın. Haremimi adaya istiyorum. Konseyi toplayın!
NOT 4: Gece gece sapıttım, kuura bakmayın.
NOT 5: Biyane unniler, çommal biyane. =/
notizia- Admin
- Mesaj Sayısı : 2025
Puan : 4905
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 29
Nerden : Avatarım: Hallelujah CHANCE! diyor. :D Şu aralar Japonya'dayım, sonrası Allah kerim. :D
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
İmzandaki kurbağaları sevdim Büşra abla :)
Ya da ben sadece kurbağa olarak görüyorum :) Resim görünmüyor :)
Ya da ben sadece kurbağa olarak görüyorum :) Resim görünmüyor :)
Blue_Life- Moderatör
- Mesaj Sayısı : 157
Puan : 214
Kayıt tarihi : 25/12/10
Yaş : 27
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
İmageshack'e kayıt olursanız sorun ortadan kalkar. :))))
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Ben üye değilim ama görebiliyorum. Bal gibi So Ji'm sırıtıyor işte. Deja'nın JGeum'u şaşkın şaşkın bakıyor. Bebişlerim benimmm keşke bitmeseydi dizi. :/
notizia- Admin
- Mesaj Sayısı : 2025
Puan : 4905
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 29
Nerden : Avatarım: Hallelujah CHANCE! diyor. :D Şu aralar Japonya'dayım, sonrası Allah kerim. :D
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Kurbağan var... Hem de "4" tane... Demek ki 4 link var
Elly- Admin
- Mesaj Sayısı : 2986
Puan : 7047
Kayıt tarihi : 15/12/10
Yaş : 35
Nerden : İzmit
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Yasaklar çiğnenmek içindir. Bende 1 tane var. Benim geri kalan 2 hakkımı Büş'e devredin.
Geri: T.F. Survivor! ADA MACERASI: CEREN'İN YARDIRAN MACERASI! (Syf: 48)
Buyrun kızlar bir ada macerası da benden. :) Beğenmeniz dileğiyle. :)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Adada sabah güneşi çadırların açık kalmış minik köşelerinden sızarken, güzel bir günün haberi ada sakinlerini mutlu ediyordu. Herkes birbirine sarılmış yatıyordu. Bela_Ceren, sebra ve Persephone birbirine sarılmış yatıyor fakat Özlem çadırın ötesine kaymış, yorganı tekmelemiş ve saçlarını yastığın tepesine koymuş, bir bacağı sebra’nın üstünde diğer bacağı ise çadırın üstündeydi. Bella_Ceren üstüne doğru bir basınç olduğunu hissettiğinde güneşin tatlı sıcaklığıyla uyanmak yerine Özlem’in yavaş yavaş kendisine doğru geldiğini görerek uyandı. Yuvarlanmakta olan Özlem’i durdurdu ve sebra ablasına tatlı bir öpücük kondurarak yorganı üstüne sıkıca örttü. Özlem’i de normal bir pozisyona dahil ettikten sonra, onunda üstüne yorganı çekti. Ne fayda, arkasını dönmesiyle birlikte Özlem ayağını bu sefer yine sebra’nın üstüne atmıştı. Uslanmazdı bu tatlı cadı.
Bella_Ceren çadırdan çıktı ve etrafa göz attı. Şuan henüz kimse yoktu etrafta. Dün gece aynı çadırda kalmış olduğu tutuldum, nessie!! ve JustyKolik’in çadırına doğru ilerledi. Hafifçe çadırı araladı ve Merve’nin pişmiş kelle gibi sırıtıyor olduğunu gördü. Nessie!! ve JustyKolik’te ona bakıyor ve bir anlam yüklemeye çalışıyorlardı. Kızlara sessiz olmalarını söyleyerek Merve’nin yanına ilişti.
“-Merveee”
“-Hıııı”
“-Uyuyor musun?”
“-Hı hııı”
“-Biz nerdeyiz şimdi?”
“-Evdeee”
Kızlar gülmeye başladıklarında Merve iyice gülmeye başladı. Ters orantılı olarak ilerliyorlardı.
Bu sefer nessie!! Merve’nin yanına ilişti.
“-Neden evdeyiz Merveee?”
Merve acı planını uygulamak için nessie!! ve Bela_Ceren’i iki koluna aldı ve gıdıklamaya başladı. JustyKolik kurtulmanın verdiği huzurla çadırdan sessizce kaçtı.
“-Sizi cadılar sizi. Ne almaya çalışıyordunuz ağzımdan? Yemezlerrrr, siz görürsünüz bu daha ne ki, çatlayana kadar gıdıklayacağım sizi.”
En sonunda çadır aniden aralandı ve notizia göründü.
“-Bu ne gürültü kızlar?” dedi.
Merve Büşra’ya döndü ve:
“-Bu iki cadı beni oyuna getirdiler Büş’cüm. Vallaha ben suçsuzum.”
Büşra tek kaşını kaldırdı ve bir süre kızları korkutmaya devam etti. Sonra dayanması ne mümkün gülmeye başladı ve bir süre sonra oradan uzaklaştı. Ceren Merve’ye tatlı tatlı bakmaya çalıştı ve baktı da. Ama Merve sinsi bir gülücükle parmak arası terliğini eline geçirdi.
“-Annene ihanet haa, sen görürsün hanımefendi.” Diyerek Ceren’i kovalamaya başladı. Totosuna birkaç darbe alan Ceren’in kahkahaları ada sakinlerinin uyanmasına sebep oldu. Sahilin oraya geldiklerinde Ceren bir hamleyle Merve’nin elindeki terliği aldı ve bu sefer kaçan Merve oldu. Herkes üstteki kayalığa geçmiş tezaurat yapıyordu. Sonunda pes eden Merve;
“-Tamam, pes ediyorum.” Diye bağırdı. Terliği boş olan ayağına geçiren Ceren:
“-Terlik rahatmış. Ben bunu Sahra Abla’ya vereyim de bana attığı terliklere bir yenisi, yumuşağı daha eklensin.”
Bu sefer daha bir kahkaha çınladı etrafta. Ceren Sahra Abla’ya döndü ve göz kırptı. Sahra Abla kayalıktan;
“-Fırlat!” diye talimat verdi ve terlik bir anda Sahra Abla’nın elinde oldu. Çadırına koymak üzere kayalıklardan uzaklaştı.
Merve Ceren’in yanına gelerek kolunu omzuna attı ve:
“-İyi koşuyorsun evlat.” dedi.
“-Sağol annişko, sende öyle.” dedi Ceren ve ekledi;
“-Totomdaki terlik izlerini nasıl yok edeceğim ben, söyler misin lütfen?” dedi gülerek.
Tuba Abla(Elly) kayalıkların başında yorgun savaşçı Ceren’i karşıladı ve:
“-Ay yavrum iyi misin? Canın acıyor mu? Stuart’ı çağırayım mı, sağlık durumuna baksın.” dedi.
Ceren Tuba Abla’ya sarıldı ve:
“-Şimdi ne çok isterdim Tuba Ablam ama bilirsin gelirse sulanırım. O yüzden gelmesin ki 1000’e yakın terlik izleri tüm bedenimi kaplamasın. Çok derin olurlarsa hep gelmek zorunda kalır Stuart.” dedi.
Tuba Abla Ceren’i elinden tutarak döndürdü ve ardından ekledi.
“-İşte mantık, işte düşünce. Bu kız bunun için yaratılmış.”
Tuba Abla’nın fikrinden cayışı herkesi gülme krizlerine sokmuştu. Kısa süre sonra herkes dağıldı. Birkaç saat sonra herkes Özlem Abla(arlemcans)’ın çadırı önünde sıra olmuştu. Tuba Abla’nın hikayesi adına hazırladığı ayraçları ada sakinlerine dağıtıyordu. Kübra(thehost) sıraya 10 kez girmişti ve 3 kez Özlem Abla’nın gözünden kaçmıştı. Çünkü bir gelişinde saçı toplu ve gözlüklü, ikinci gelişinde makyajlı ve saçı açık, ve diğerleri de bu şekilde devam etmekte. Daha fazla kandıramayacağını anlayan Kübra teslim olmak zorunda kalır ve ceza olarak ayraçlar dağıtılana kadar Özlem Abla’yla beraber ayraçları dağıtır. Kolları kopar ve sonucunda çadırına geri dönerek yorgun savaşçı moduna geçiş yapar. Elif(Dejavu.Bella) ise Kübra uzanmış, yatarken kollarına masaj yapmaktadır. Bu halleriyle öyle tatlıdırlar ki…
Akşamın verdiği tatlı huzur adayı kaplamışken sebra ateşi yakıyordu. Bu gece gitar eşliğinde şarkılar söylenecekti. Ceren gitarıyla beraber çadırdan çıktı ve Sebra Abla’nın yanına gitti. Ateş yakmasına yardımcı oldu ve zafer onların oldu. Kısa süre sonra kıvılcımların çadıra yansıyışını duyan ada sakinleri çadırlarını aralayıp ateş başına geçtiler. Sabah ki yorucu maratondan sonra huzur dolu birkaç saat herkese çok iyi gelecekti. Kısa sürede herkes ateşin başına geçmiş, sohbetler başlamıştı. Denizin dalgaları gitara eşlik ederken herkes minik mırıldanışlara başlamıştı. Bir anda “Duyun” diye bir ses duyuldu. Herkes başını çadırdan başını uzatmış olan Utku’ya çevirdi. Adamızın koruyucu, küçük erkeği. Tanrım, bu kadar tatlı olunabilirdi. Koşar adım gitara koştu ve “Çalabilii miyim?” dedi. Ceren yerini Utku’ya devretti ve Utku kolunu güçlükle gitara dayadı. Tatlı tatlı şarkılar mırıldanıyor, ada sakinleri de Utku’ya eşlik ediyordu.
“Mini mini bir kuç konmuştu
Pencereme konmuştu
Aldım onu içeriye
Cik cik cik cik ötsün diye
Pır pır ederken canlandı
Ellerim bomboş kaldı…”
Binbir şarkıya bedeldi Utku’nun ağzından bu şarkıyı dinlemek. Utku’nun bu tatlı şarkısı süresince herkesin içine bir huzur çökmüştü. Utku kucaktan kucağa dolaşıyor, seviliyor, öpülüyordu. Eee sonuçta adamızın tek erkeği olarak aramızda bir koruyucuydu. Minik bir gölge görse oyuncak kılıcını çıkarıyor, kızları eliyle geriye itiyor;
“Siz durun, ben hallederim.” Şeklinde repliklerle savunmasına başlıyordu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Yine o gün şimşekler çakmaya başlamıştı ve Utku pes etmeyerek kılıcını kaldırmış, gökyüzüne;
“-Korkutma ablalarımı, kükreme.” Diye istekte bulunmuştu. Gel de yeme.
Gece rüzgar olabildiğince sert esmiş ve çadırlar yerinden fırlayacakmış gibiydi. Artık çadırlarda 4’er kişi kalıyorlardı. Ağırlık yapmak zorundaydılar. Yağmur yağmaya başladığın da ise yapıcak bir şey kalmamış gibi görünüyordu. Uyku yenilmişti ve gözler kapanmıştı. Ah o gözler nasıl açılacağını bilseydi hiç kapanmazdı eminiz ki. Özlem(Persephone) bu sefer ağaç dallarına kurulmuştu. Bacağını Sebra Ablanın üstüne atmak yerine boşluğa bırakmıştı ve küt yerde! Ceren dalgaların üzerinde dans ederken, ters dönerek deniz suyu yutmuş ve ancak o zaman kendine gelmişti. Tuba Abla en şanslılarıydı. Stuart onu korumuş ve çadırda kalmasını sağlamıştı. Nerdeydi diğer ada sakinlerinde o şans. Bazıları ormana doğru sürüklenmiş ve çadırları ters dönmüştü. Kübra’nın Özlem Abla’yı kandırmak için taktığı gözlükler saçına takılmış, ayağı çadıra dolanmıştı. Elif ise Kübra’nın kollarında uyumaya devam ediyordu. Kübra ne kadar uğraşsa da nafile, Elif uyanmıyordu. Merve Abla(antinotizia) kızların yanına gelerek neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. O da bu geceyi kazasız belasız atlatan 2. kişiydi. Kitaplarına sarılmış, çadırda oldukça ağırlık yapmıştı. Ormanda kaybolanlar, denizle boğuşanlar ve ağaçlarda asılı kalanlar, kurtulmaya çalışmaya devam ediyorlardı. Özlem ayağını tutarak yürürken Sebra Abla’yı arıyordu. Ormanda kaybolanlar ise yavaş yavaş gelmeye başlıyorlardı. Bu maceranın en şanslısı kim miydi? Tabiki de Büşra(JustyKolik)Ormandan yanında Justin Bieber ile dönmüştü. Bu gerçekten harikaydı. Ve asıl harika olan neydi? Yanlarında Ersan İlyasova’da vardı. Denizle boğuşan Ceren’in tek aşkı. Onu kurtarmaya gelmişti. Herkesin şansı dönmeye başlıyordu. Denizden kurtulan Ceren Ersan’ın boynuna atladı ve beraber basket oynamaya gittiler. Tanrım, ne büyük bir buluşmaydı bu böyle!
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Adada sabah güneşi çadırların açık kalmış minik köşelerinden sızarken, güzel bir günün haberi ada sakinlerini mutlu ediyordu. Herkes birbirine sarılmış yatıyordu. Bela_Ceren, sebra ve Persephone birbirine sarılmış yatıyor fakat Özlem çadırın ötesine kaymış, yorganı tekmelemiş ve saçlarını yastığın tepesine koymuş, bir bacağı sebra’nın üstünde diğer bacağı ise çadırın üstündeydi. Bella_Ceren üstüne doğru bir basınç olduğunu hissettiğinde güneşin tatlı sıcaklığıyla uyanmak yerine Özlem’in yavaş yavaş kendisine doğru geldiğini görerek uyandı. Yuvarlanmakta olan Özlem’i durdurdu ve sebra ablasına tatlı bir öpücük kondurarak yorganı üstüne sıkıca örttü. Özlem’i de normal bir pozisyona dahil ettikten sonra, onunda üstüne yorganı çekti. Ne fayda, arkasını dönmesiyle birlikte Özlem ayağını bu sefer yine sebra’nın üstüne atmıştı. Uslanmazdı bu tatlı cadı.
Bella_Ceren çadırdan çıktı ve etrafa göz attı. Şuan henüz kimse yoktu etrafta. Dün gece aynı çadırda kalmış olduğu tutuldum, nessie!! ve JustyKolik’in çadırına doğru ilerledi. Hafifçe çadırı araladı ve Merve’nin pişmiş kelle gibi sırıtıyor olduğunu gördü. Nessie!! ve JustyKolik’te ona bakıyor ve bir anlam yüklemeye çalışıyorlardı. Kızlara sessiz olmalarını söyleyerek Merve’nin yanına ilişti.
“-Merveee”
“-Hıııı”
“-Uyuyor musun?”
“-Hı hııı”
“-Biz nerdeyiz şimdi?”
“-Evdeee”
Kızlar gülmeye başladıklarında Merve iyice gülmeye başladı. Ters orantılı olarak ilerliyorlardı.
Bu sefer nessie!! Merve’nin yanına ilişti.
“-Neden evdeyiz Merveee?”
Merve acı planını uygulamak için nessie!! ve Bela_Ceren’i iki koluna aldı ve gıdıklamaya başladı. JustyKolik kurtulmanın verdiği huzurla çadırdan sessizce kaçtı.
“-Sizi cadılar sizi. Ne almaya çalışıyordunuz ağzımdan? Yemezlerrrr, siz görürsünüz bu daha ne ki, çatlayana kadar gıdıklayacağım sizi.”
En sonunda çadır aniden aralandı ve notizia göründü.
“-Bu ne gürültü kızlar?” dedi.
Merve Büşra’ya döndü ve:
“-Bu iki cadı beni oyuna getirdiler Büş’cüm. Vallaha ben suçsuzum.”
Büşra tek kaşını kaldırdı ve bir süre kızları korkutmaya devam etti. Sonra dayanması ne mümkün gülmeye başladı ve bir süre sonra oradan uzaklaştı. Ceren Merve’ye tatlı tatlı bakmaya çalıştı ve baktı da. Ama Merve sinsi bir gülücükle parmak arası terliğini eline geçirdi.
“-Annene ihanet haa, sen görürsün hanımefendi.” Diyerek Ceren’i kovalamaya başladı. Totosuna birkaç darbe alan Ceren’in kahkahaları ada sakinlerinin uyanmasına sebep oldu. Sahilin oraya geldiklerinde Ceren bir hamleyle Merve’nin elindeki terliği aldı ve bu sefer kaçan Merve oldu. Herkes üstteki kayalığa geçmiş tezaurat yapıyordu. Sonunda pes eden Merve;
“-Tamam, pes ediyorum.” Diye bağırdı. Terliği boş olan ayağına geçiren Ceren:
“-Terlik rahatmış. Ben bunu Sahra Abla’ya vereyim de bana attığı terliklere bir yenisi, yumuşağı daha eklensin.”
Bu sefer daha bir kahkaha çınladı etrafta. Ceren Sahra Abla’ya döndü ve göz kırptı. Sahra Abla kayalıktan;
“-Fırlat!” diye talimat verdi ve terlik bir anda Sahra Abla’nın elinde oldu. Çadırına koymak üzere kayalıklardan uzaklaştı.
Merve Ceren’in yanına gelerek kolunu omzuna attı ve:
“-İyi koşuyorsun evlat.” dedi.
“-Sağol annişko, sende öyle.” dedi Ceren ve ekledi;
“-Totomdaki terlik izlerini nasıl yok edeceğim ben, söyler misin lütfen?” dedi gülerek.
Tuba Abla(Elly) kayalıkların başında yorgun savaşçı Ceren’i karşıladı ve:
“-Ay yavrum iyi misin? Canın acıyor mu? Stuart’ı çağırayım mı, sağlık durumuna baksın.” dedi.
Ceren Tuba Abla’ya sarıldı ve:
“-Şimdi ne çok isterdim Tuba Ablam ama bilirsin gelirse sulanırım. O yüzden gelmesin ki 1000’e yakın terlik izleri tüm bedenimi kaplamasın. Çok derin olurlarsa hep gelmek zorunda kalır Stuart.” dedi.
Tuba Abla Ceren’i elinden tutarak döndürdü ve ardından ekledi.
“-İşte mantık, işte düşünce. Bu kız bunun için yaratılmış.”
Tuba Abla’nın fikrinden cayışı herkesi gülme krizlerine sokmuştu. Kısa süre sonra herkes dağıldı. Birkaç saat sonra herkes Özlem Abla(arlemcans)’ın çadırı önünde sıra olmuştu. Tuba Abla’nın hikayesi adına hazırladığı ayraçları ada sakinlerine dağıtıyordu. Kübra(thehost) sıraya 10 kez girmişti ve 3 kez Özlem Abla’nın gözünden kaçmıştı. Çünkü bir gelişinde saçı toplu ve gözlüklü, ikinci gelişinde makyajlı ve saçı açık, ve diğerleri de bu şekilde devam etmekte. Daha fazla kandıramayacağını anlayan Kübra teslim olmak zorunda kalır ve ceza olarak ayraçlar dağıtılana kadar Özlem Abla’yla beraber ayraçları dağıtır. Kolları kopar ve sonucunda çadırına geri dönerek yorgun savaşçı moduna geçiş yapar. Elif(Dejavu.Bella) ise Kübra uzanmış, yatarken kollarına masaj yapmaktadır. Bu halleriyle öyle tatlıdırlar ki…
Akşamın verdiği tatlı huzur adayı kaplamışken sebra ateşi yakıyordu. Bu gece gitar eşliğinde şarkılar söylenecekti. Ceren gitarıyla beraber çadırdan çıktı ve Sebra Abla’nın yanına gitti. Ateş yakmasına yardımcı oldu ve zafer onların oldu. Kısa süre sonra kıvılcımların çadıra yansıyışını duyan ada sakinleri çadırlarını aralayıp ateş başına geçtiler. Sabah ki yorucu maratondan sonra huzur dolu birkaç saat herkese çok iyi gelecekti. Kısa sürede herkes ateşin başına geçmiş, sohbetler başlamıştı. Denizin dalgaları gitara eşlik ederken herkes minik mırıldanışlara başlamıştı. Bir anda “Duyun” diye bir ses duyuldu. Herkes başını çadırdan başını uzatmış olan Utku’ya çevirdi. Adamızın koruyucu, küçük erkeği. Tanrım, bu kadar tatlı olunabilirdi. Koşar adım gitara koştu ve “Çalabilii miyim?” dedi. Ceren yerini Utku’ya devretti ve Utku kolunu güçlükle gitara dayadı. Tatlı tatlı şarkılar mırıldanıyor, ada sakinleri de Utku’ya eşlik ediyordu.
“Mini mini bir kuç konmuştu
Pencereme konmuştu
Aldım onu içeriye
Cik cik cik cik ötsün diye
Pır pır ederken canlandı
Ellerim bomboş kaldı…”
Binbir şarkıya bedeldi Utku’nun ağzından bu şarkıyı dinlemek. Utku’nun bu tatlı şarkısı süresince herkesin içine bir huzur çökmüştü. Utku kucaktan kucağa dolaşıyor, seviliyor, öpülüyordu. Eee sonuçta adamızın tek erkeği olarak aramızda bir koruyucuydu. Minik bir gölge görse oyuncak kılıcını çıkarıyor, kızları eliyle geriye itiyor;
“Siz durun, ben hallederim.” Şeklinde repliklerle savunmasına başlıyordu.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Yine o gün şimşekler çakmaya başlamıştı ve Utku pes etmeyerek kılıcını kaldırmış, gökyüzüne;
“-Korkutma ablalarımı, kükreme.” Diye istekte bulunmuştu. Gel de yeme.
Gece rüzgar olabildiğince sert esmiş ve çadırlar yerinden fırlayacakmış gibiydi. Artık çadırlarda 4’er kişi kalıyorlardı. Ağırlık yapmak zorundaydılar. Yağmur yağmaya başladığın da ise yapıcak bir şey kalmamış gibi görünüyordu. Uyku yenilmişti ve gözler kapanmıştı. Ah o gözler nasıl açılacağını bilseydi hiç kapanmazdı eminiz ki. Özlem(Persephone) bu sefer ağaç dallarına kurulmuştu. Bacağını Sebra Ablanın üstüne atmak yerine boşluğa bırakmıştı ve küt yerde! Ceren dalgaların üzerinde dans ederken, ters dönerek deniz suyu yutmuş ve ancak o zaman kendine gelmişti. Tuba Abla en şanslılarıydı. Stuart onu korumuş ve çadırda kalmasını sağlamıştı. Nerdeydi diğer ada sakinlerinde o şans. Bazıları ormana doğru sürüklenmiş ve çadırları ters dönmüştü. Kübra’nın Özlem Abla’yı kandırmak için taktığı gözlükler saçına takılmış, ayağı çadıra dolanmıştı. Elif ise Kübra’nın kollarında uyumaya devam ediyordu. Kübra ne kadar uğraşsa da nafile, Elif uyanmıyordu. Merve Abla(antinotizia) kızların yanına gelerek neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. O da bu geceyi kazasız belasız atlatan 2. kişiydi. Kitaplarına sarılmış, çadırda oldukça ağırlık yapmıştı. Ormanda kaybolanlar, denizle boğuşanlar ve ağaçlarda asılı kalanlar, kurtulmaya çalışmaya devam ediyorlardı. Özlem ayağını tutarak yürürken Sebra Abla’yı arıyordu. Ormanda kaybolanlar ise yavaş yavaş gelmeye başlıyorlardı. Bu maceranın en şanslısı kim miydi? Tabiki de Büşra(JustyKolik)Ormandan yanında Justin Bieber ile dönmüştü. Bu gerçekten harikaydı. Ve asıl harika olan neydi? Yanlarında Ersan İlyasova’da vardı. Denizle boğuşan Ceren’in tek aşkı. Onu kurtarmaya gelmişti. Herkesin şansı dönmeye başlıyordu. Denizden kurtulan Ceren Ersan’ın boynuna atladı ve beraber basket oynamaya gittiler. Tanrım, ne büyük bir buluşmaydı bu böyle!
Bella_Ceren- KurtAdam
- Mesaj Sayısı : 7995
Puan : 18017
Kayıt tarihi : 26/12/10
Nerden : Ankara
19 sayfadaki 21 sayfası • 1 ... 11 ... 18, 19, 20, 21
Similar topics
» HP'den Yardıran Fotoğraflar!!!
» T.F. Survivor! [2. Başlık]
» Jensen'ın Yeni Golf Macerası
» RobSten Comic Con Macerası Kolaj Çalışması
» T.F. Survivor! [2. Başlık]
» Jensen'ın Yeni Golf Macerası
» RobSten Comic Con Macerası Kolaj Çalışması
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz