Bill Condon'dan BD İle İlgili Ayrıntılar

[Bella_Ceren]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Soru: Balayı sahnesi hakkında,orada var olan mizahı fark ettim. Neden bu şekilde yapmayı tercih ettiniz ve bu karara nasıl vardınız?

Bill: Bella’nın hazırlanırken komik olmasından mı bahsediyorsun? Bu sadece insan gibi hissettirdi. Her şeyi olabildiğinde gerçekçi yapmaya çalıştık, böyle bir anda herkes “Oh Tanrım, bu olacak” der gibi olur. O gece gerçekleşecek olan tek bir şey var, tabii. Tanrımi bu kadar zamandan sonra, bu Bella sonuçta. Ve karşısındaki bir vampir, biliyorsun. Ne yapardın? Sadece olabildiğince kontrolü sağlamaya çalışırdın. Bilirsin işte, 10. Kez dişlerini fırçalarsın, ve kendini hazır hissetmek için her şeyi yaparsın. Sonra kestik, çok fazla kesilen yer var, oradaki oldukça gergin albüm gibi. Kristen’ın gittiğini biliyor musun? (Parmaklarını masaya vuruyor, herkes gülüyor) Ritim buydu.

Soru: Çocuk aktörlerle çalışmak konusunda deneyimlisin. Bütün Reneesme’lerle çalışmak nasıldı?

Bill:Oh, evet.(gülüyor) Bu soru daha çok part 2 ile ilgili. Daha önce de çalışmıştım ama bu seferki kadar değil. İlk olarak, Mackenzie 10 yaşında ama 30 yaşında gibi. Çok olgun ve zeki bir kız. Bu yüzden keyifliydi. Bazen zordu çünkü diğer aktrisleri de kullandık ama Mackenzie’nin yüz ifadelerini taşımak zorundaydılar. Bu yüzden özel ve teknik bir işti, yaparken öğreniyordum. Ama şunu söylemek zorundayım ki, bu çocuklar gerçek bir savaş gemisi.

Soru: Stephenie Meyer’la çalışmak nasıldı, bire bir olarak kaynak oldu mu?

Bill: İyiydi, onu tanıyorsun. O çok pratik ve gerçekçi biri. Ve o çok...Bu çok ilginç bir şey. Zaman geçtikçe mi oldu yoksa hep mi öyleydi bilemiyorum, ama o tam bir filmsever. Film yapmak hakkında oldukça bilgilendi ve sinemaya uyarlamak konusunda çalışmak da güzeldi. Bazen kitapta yaşayamadıklarınızı filmde yaşayabiliyorsunuz. Mesela Jacob ve Sam’in yollarının ayrılması kitapta sadece bir bilgi ama filmde daha dramatik oluyor. Sam’in hemen saldırması değil biliyorsun, arkasına yaslanıp bekliyor. Diğerleri aynı ev içindeler ve bir kuşatma var. Bu yüzden kurtlar güçlü ve yakınken daha zayıf oluyorlar. Jacob onlara yardım etmek için bir yol bulmak zorunda. Çok fazla şey vermek istemiyorum ama şöyle diyor “Onu korumak için bir yol bulmalıyım, çünkü bana güveniyorlar” Jacob tereddütlü. Ve kendi içindeki bu çatışma filmi daha iyi yapıyor.

Soru: Meydan okuduğun bir sahne var mıydı?Senaryoyou okuduğun zaman “Evet, ben bunu yaparım” dediğin? Ya da çekmek için heyecanlı olduğun bir sahne var mıydı?

Bence, aynı madalyonun iki tarafı gibi. En heyecan verici olanlar en korkunç olanlarıydı. Her filmde var bu ama bu filmde bir kurdun bakış açısı vardı. Bir kurdun bakış açısı,görmesi, birbirleri arasındaki iletişimlerin nasıl olduğu anlatılıyordu. Gerçekten korkutucuydu. Bir de çocuğun doğumu öyleydi. Bence kitapta var olan 3 fikir var , bunlar yanlış yapıldığında film dağılabilir. Umarım, biz yapmamışızdır.

Soru: Doğum sahnesi senin de söylediğin gibi şiddetli bir sahne ve Volturilerle bir savaş tehdidi var sonra balayı ve seks sahneleri.. +13 ile +18 arasında dengelemekte zorlandın mı? +18’e yaklaşıp da kestiğin oldu mu? Bunu nasıl başardın?

+18 yapan şeyler belli, eğer kendinizi bu kurala verirseniz iyi bir meydan okuma olur. Ön tarafın çıplaklığını göstermek istemedim, bunu kimse görmek istemez. Bu uygun olmazdı. Onun yerine, yoğun aşkı gösterecek sahneler yaptık. Ya da yine, duvara sıçrayan kanları göstermedik. Mantıktan çok duygulara dayalıydı. Eğlenceli bir meydan okumaydı. +13 filmlerde büyük romantik sahneler vardır,bilirsin..

Soru: Bugünkü fan panelinde sorulan sorulardan biri serinin en sevilen filmiydi. BD castının üyelerinin Breaking Dawn demesi nasıl hissettiriyor.

Hepsinden önce Breaking Dawn derken ciddi değildim. Sonra Taylor söyledi. Kristen “Twilight”ı sevdiğini söylerken çok dikkatliydi. Bütün yönetmenlere saygım var hepsi işlerini iyi yaptılar ve çok farklı bir işti. Bu filmi almakla bu yüzden ilgilendim. Çünkü bunun kadar birbirine yakın bir seri görmedim. Tahminimce Harry Potter diyebilirsiniz. Ama o seri filmlerden çok stil olarak birbirine yakın. Ama kaynak, Melissa’nın senaryoyu yazması, castın ortak oluşu, Alacakaranlık serisinin filmlerini farklı yapıyor. Her neyse, bunu söyleyen biri varsa, ben kendimi biraz adaletsiz bir avantaja sahip gibi hissediyorum. Çünkü orta filmler mevkiyi yükseltti. Bence, bir yazarsanız zor olan kısım ikinci kısımdır ve o ikinci kısım da filmi yönetmektir.

Soru: Serinin bitişi sana nasıl hissetttiriyor, sen ki bazen maymun iştahlı olabilen bir fan kitlesine sahipsin. İki filmin, aslında bir, bitmesi nasıl hissettiriyor?

Bunu bu yüzden ilginç buluyorum.. Bir sonrakini yapacağım için değil de sonuncusunu yapacağım için. Ya da ikinin içinden bir parçayı. Çünkü bu bir çeşit şans...Bilemiyorum...( duraksıyor) toparlamama izin ver. Bence bu en özel parça. İnsanların bir şekilde onu kendi kendilerine açacaklarına güveniyorsun. 20 yıl sonra insanlar “eh, bu kısmı geçebilirim” gibi olacaksa bu işin önemini gösterir. Bunu yapmak istememin diğer sebebi de bu.

Soru: Part 2’yi düşünüyorum diğer değişle son filmi, bir çok fan serinin filmlerinin gittikçe daha iyi olduğunu düşünüyor. Bunun baskısını üzerinde hissettin mi?

İnan bana , hissettim. (Gülüyor) Ve bunu tattım.Bir problem olduğunda mesela Tanya’nın saçı sarı, çilek sarısı değil, birçok insna buna üzüldü. Bu yüzden böyle şeyler duyacağımı biliyorum. Ama bazen bir insanın yüzü hakkında seçimler yapmak zorundasın..

Soru: Bu sabah Ashley’e basın toplantısında, neden filmden filme saçının değiştiğini sorduğumda, sana bakıp, fanların herhangi bir peruk ya da farklı bir kesiğe negatif tepki göstermelerinden endişelendiğini söyledi. Sence kitaba yakın kaldıkça, iyi mi olacak?

Saçları artık uzamıyor.(gülüyor) Varsayıyorum ki diğer filme kadar herkesin saçı kazınmış olacak. Ama 4-5 yıl içinde zamanla modada bu film varolacak diye düşünüyorum. Bu yüzden Alice için, ki o çok büyük bir moda algısına sahip, düğünü de o düzenliyor, fikirlerini yapmaya çalıştık. Bunun için ilk olarak onun düğündeki telaşlı hallerini koyduk, sanırım trailerda kısa bir bakış yakalayabilirsiniz. Dünyadaki en stil sahibi kadın kimdir? Hala Audrey Hepburn. Ona bu yüzden biraz Audrey verdik. İnanabileceğin biriyim. Ve sonra diğerleri hakkında sorular, Jackson Rathbone gibi(gülüyor) ne söyleyebilirsin ki? Bence iyi görünüyordu.

Soru: Aktörler genellikle duygusal sahneler konusunda soruluyor.Bir yönetmen olarak, içinde duygusallık olan kesin bir sahne olduğunu düşünüyor musun? Hangi sahnelerde duyguyu yansıtmak zordu?

Ya bir saat sonra ya da bir gün sonra, sadece adrenalin var ve bazı şeyler yanlış gidebilirdi. Çocuğun doğum sahnesi mesela, şiddetli olduğu kadar çok yoğun bir şekilde duygulu. Taylor, inancını kaybetse de, Rob onu geri döndürmek için çırpınıyor, ıstıraplı ve telaşlı bir şekilde. Kristen cevap vermiyor. Yani doğum sahnesi için ciddi bir çaba sarf ettik ama yine de o gördüğüm en iyi ölü insandı. (gülüyorlar) Gözlerini açamıyor, nefes almıyor, o soğuk alanda gerçekten yoğun bir sahneydi. Louisiana’da çekimlerin sonunda, 4 aydır oradaydık.Herkes bitkin ve yorgundu.

Soru: Sen deneyimli bir yönetmensin. Ve aktörlerin içinde de Kristen gibi bir sürü filmde oynayanlar var. Herhangi bir aktörden sana bir şey öğreten ya da daha önce hiç duymadığın bir şey söyleyen oldu mu?

Oh, Tanrım, evet kesinlikle. Kristen’ın olduğu setlerde iki ya da üç kez oldu, ne demek istediğimi anlıyor musun? Michael Sheen de öyle. Evet, film sektöründe her zaman öğreneceğin yeni şeyler vardır. Cast ekibinde herkes karakterini çok iyi tanıyor ama özellikle Kristen gibi insanlar sanki daha önce yönetmiş gibi yöntem hakkında her şeyi biliyorlar – her şeyi. O bazen “ Oh Tanrım, bir dahaki seferi gözlerimi kaldırmalıyım” der gibi oluyor ve bunun gibi şeyler. Eğer “bu biraz yapmacık hissettirir ama bunu denemeye değer” diyerek açıkladığında şaşırtıcı bir işbirlikçi olabiliyor. Ve onun iyi fikirleri oluyor, sadece Kristen için söylemiyorum ama genellikle o.

Soru: Twilight için en çılgın ve en heyeacanlı yer olan Brezilya’da, Amerikadaki fanlara göre nasıl farklar vardı,nasıl davrandılar, kim daha heyecanlı?

Ama saygılı. Bu çok ilginçti. (Gülüyor) çekim yaparken Rob anlatmış biliyorum parti olan bir sokakta kızın biri Rob’un üstüne atılmış(Robun şaşkın taklidini yapıyor) Ve ben kıza Ne oldu? diye sordum. Daha sonra iki saat geçti ve herkes "Bilmiyorum!" Gibiydi. Bence kesin idam edilmiştir.(gülüyor)

Soru: Brezilya için ek olarak özel bir şeyler planlıyor musun?

Umuyorum, kesinlikle. Film festivali için geri dönmeyi düşünüyorum oraya. Bu yıl mı olur gelecek yıl mı bilemiyorum. Ama kesinlikle yapmalıyım çünkü çok iyi vakit geçirdim.