Tatilde Kaç Kitap Okuyacağız? - İsimleri - Sayım Yapalım!

[Elly]

Alacakaranlığı seven bir topluluk olduğumuzu biliyorum. Ve bunun yanında hepimiz kitap okumayı seviyoruz... Ben kendi adıma tatil boyunca kaç kitap bitireceğimi merak ediyorum. Yaz tatilinde de saymak istedim ancak başaramadım. "Tatil" boyunca okuduğumuz kitapları bu başlık altında yazalım... İsterseniz okuduğunuz kitabın içeriğinden de bahsedebilirsiniz. Üstüne de kaç numara olduğunu yazacağız. Kitabın kapağının resmini ve isterseniz hakkındaki düşüncelerinizi. Ve bir puanlama sistemi yapalım okuduğumuz kitaplarla ilgili. 10 üzerinden değerlendirelecek bir puanlama sistemi.

Tavsiye puanı:

Dünkü son sınavım itibariyle ara tatilime girmiş bulunmaktayım. Bu yüzden ödül için bir kitap aldım kendime... Ve az önce bitti... Yani tatilimin ilk kitabı...

-----00000000-----

1

FISILTI



Kısaca konusu;

Kutsal bir yemin,
Kovulmuş bir melek,
Yasak bir aşk...

diyerek kapaktaki yazısını aktarabilirim.

Yorumum:
İlk başladığınızda 'Alacakaranlık özentisi' diyebilirsiniz... Ancak okumaya devam ettiğinizde baş karakterin Edward'ın eline su dökemeyeceğini anlayacaksınız tabii ki! Ama onun da kendi çapında yetenekleri var. Düşüş'e de benziyor tabii birazcık. Ama ben okurken çok eğlendim. Karakterimizin en yakın arkadaşındaki espri deposu kimselere nasip olmamıştır herhalde bugüne kadar... Ayrıca kitabın kapağının güzelliği beni benden aldı! İnanılmaz güzel,anlamlı ve fazlasıyla dikkat çekici...

Tavsiye Puanı: 7

[Elly]

2

AŞK HIRSIZI



Galler Prensi'nin üç gayrimeşru oğlundan biri olan Iversley Kontu Alec, borçlarını ödeyebilmek için kendisine gizlice vâris bir eş aramaktadır. Tutkulu bir kadın olan Katherine adeta dualarının cevabı gibi ortaya çıkar ve Alec'in baştan çıkarmasına verdiği karşılık da adamın ona sahip olduğundan emin olmasını sağlar. Fakat Alec, Katherine'in bir aşk evliliği yapmak istediğini bildiğinden içini kemiren düşüncelerden kurtulamaz… Acaba Katherine, Alec'in yalanların öğrendiği zaman neler olacaktır?


Yorumum:

Açıkçası 'Of artık bitsin' diyerek okudum =) Fısıltı'dan sonra pek sarmadı ancak girdiğim o dünyadan aşk romanıyla çıkarım sanmıştım. Biraz sıkıcıydı ve aşk romanına da pek benzemiyordu. Kıssadan hisse...

Tavsiye Puanı: 4

[sunshine]

Benimde sınavlarım geçen hafta bitti ve evde bulunan bir süredir okumak istediğim bir kitaba başladım. Tuba ablanın ki gibi benim de ilk tatil kitabım.

MEKANİK MELEK




On altı yaşındaki Tessa Gray, ağabeyini bulmak için okyanusu aşıp Kraliçe Viktorya'nın hükmü altındaki İngiltere'ye geldiğinde,onu korkunç bir sır bekliyordu. Londra'nın Aşağıdünya'sının ıssız sokaklarını vampirler, büyücüler ve diğer doğaüstü yaratıklar ele geçirmişti. Kaosun yerine düzen getirmekse yalnızca Gölgeavcıları'na, kendilerini dünyayı iblislerden kurtarmaya adamış savaşçılara düşüyordu.Pandemonium Kulübü'nde çalışan Kara Kardeşler tarafından kaçırılan Tessa, sonunda kendisinin de bir Aşağıdünyalı olduğunu öğrenecekti.

Yorumum:

Kitabın başları biraz sıkıcıydı ama olaylar geliştikçe içinde kaldıkları çaresiz durumu, Tessa,Will ve Jem arasındaki aşk üçgeninin çok güzel anlatıldığını düşünüyorum.Kısacası kitap güzeldi

Tavsiye Puanı: 8

[Elly]

3

Kusursuz Plan




Yorumum:

Güzel bir kitaptı. Fatih Murat Arsal'ın yazdığı kitabı e-kitap haliyle bulabilirsiniz. Türk aşk romanı olmaz mı? Olur... Hem de güzel olur... Aslında bunu bir de erkek yazınca daha da ilginç oluyor =) Kitaptan kısaca kesitler vermek gerekirse; (Çünkü anlatamıyorum)

“Peki… Parayı arttırıyorum. Tam on beş bin? Benimle sevişmen için… Bu geceyi benimle geçir… Yalnız yatmak istemiyorum… Lütfen reddetme!” dedi yavaşça.
“Olmaz! Sen sarhoşsun. Odana git ve bir duş alıp kendine gel!”
“Beni çekici bulmuyor musun?” Sesi biraz hayal kırıklığı doluydu. “Mesele bu mu? Çekici bulmadığın kadınlarla olmadığını söylemiştin? Güzelim ama yeterinde çekici değil miyim?”
“Ebru…? Sen ne istediğini bilmiyorsun!” Genç adamın direnişi gittikçe kırılıyordu. Dişlerini sıkmıştı. Genç kadın onu dinlemiyor gibiydi. Omuzlarında okşayarak dolaşan küçük eller, adamın geniş göğsüne kaymıştı.

***********************************************

Onu, o pervasız adamı özlememişti… Onu sevmiyordu… Kendisi için bir şey ifade etmiyordu… Sadece bir hafta sonu çılgınca seviştiği isimsiz birisiydi. Soyadını bile bilmiyordu. Birkaç kere sevişmeleri ona değer vermesini gerektirmezdi ki! Ama…
Ama o kadar nazikti ki… Onun yanında… kendisini tam bir kadın gibi hissetmişti.
Sadece yatakta değil, onun kolunda sokaklarda gezerken de… Bankta otururken ona sokulduğunda da… Rüzgâra karşı denizi seyrederken sırtını onun geniş göğsüne yasladığında da… Uzun zamandır artık öyle hissetmiyordu. Bir kadın gibi içi kaynamıyordu.
“Neredesin?” diye fısıldadı karanlığa… Sözleri havada kolayca yok oldu. Hiç bir cevap alamayacağını biliyordu. Dudaklarını sıktı. Üzgündü…
“Kimi beklediğini söylersen… belki yardımcı olabilirim…?” dedi güzel bir ses hemen arkasından…
Ebru’nun tüyleri diken diken oldu. Bulunduğu yerde donup kaldı. Fakat kalbi bir anda deli gibi atmaya başlamıştı. Bu sesi… nerede olsa tanırdı. Yine de çok zaman geçmişti. Ya o değilse? Gecenin soğuğunu bile unuttu. Arkasına dönmeye korkuyordu. Bir başkasını görmeye korkuyordu. Dudaklarını ısırdı. Kendisini toparlayıp gözlerindeki ışığı söndürdü. En azından buna çaba gösterdi. Belirsiz bir nefes alıp yavaşça döndü.

Tavsiye Puanı:6

[RpAtTz_hbt]

deneyeceğim
Şey böyle az romantik bir kitap yok mu?

[Elly]

Kitap tanıtımları yapıyor ya kızlar bir sürü... Oradan bakabilirsin :)

4

Nefretten Sonra



Bir insandan ne kadar nefret edebilirsiniz?
Onu kendinize aşık edecek kadar mı?
Sizi sevdiğini söylediğinde yüzüne gülecek kadar mı?
Evlilik teklifini alayla reddedecek kadar mı?
Belki de çocuğunu bile istemezsiniz?
Ah... Tabii bir de siz bir Yunanlı'ysanız ve karşınızdaki yakışıklı bir Türk'se...?
Üstelik o gözünüzün önünde babanızın intiharına acımasızca sebep olmuşsa...?
Daha da acısı... Onu arzuluyorsanız?

Yorumum:

Çok hoş ve tatlı bir kitaptı. Tamer beni şaşırttı. Bir Türk karakterden bekleyemeyeceğim kadar cezbetti beni. Tabii kızı kıskanmadım değil! Elin Yunanı gel bizim mis gibi Türkleri götür... Oldu yavrum... Güzel bir kitaptı. Tamer'in acı çekmesi beni ne kadar üzse de... Sonu çok güzeldi...

Tavsiye Puanı: 7

[sessiz_rüya]

Fısıltı ve Mekanik melek ikisini de merak ediyordumm:)İyi oldu demekki okumak lazımmışş:)Sağolun kızlarr:)

[RpAtTz_hbt]

Bunlardan deneyeceğim

[Elly]

5

Seni Sevmek İstemedim



Bir erkek ne kadar hızlıdır?
İki saniye içinde bir kadına sahip olmaya karar verebilir mi?
Doğan bundan emindi. Pınar için aynı şeyi söylemek zor.
Çünkü kazara çarpışıp tanışmalarından on beş dakika sonra amansız derecede tehlikeli ve yakışıklı
bir erkek tarafından güpe gündüz kaçırılmıştı.
Mafya tavırlı bu belalı adam, borçları tahsil etmekten bir anda vazgeçmişti.
Onun tek istediği Pınar'dı. Tabii masumane değil... Onu daha evvel görmese de hakkında çok şey duymuştu.
"Çapkın Pınar..." demişlerdi ona. Erkekleri parmağında oynatan masum görünüşlü dilber...
Doğan için iki saniye bile çoktu... Ve ona iki seçenek sundu.
Ya evlilik... ya da bir süreliğine metres hayatı... Ama beraberlik kaçınılmazdı.

Pınar ise evlenmektense ölmeyi tercih ederdi.
İşin kötü yanı, Doğan sevgili olarak hiç fena değildi.

Yorumum:

Özlem'in tavsiyesiyle başladığım ve bitirdiğim bir kitap daha... Çok ve çok ve çok güzeldi. Fatih Murat Arsal'ın diğer kitaplarının arasından bu inci gibi parıldıyordu resmen... Doğan'ı bilmem ama Dodo'ya bayıldım. Ve bir erkek ağladığında nasıl içimin kıyıldığını bir daha anladım...

Tavsiye puanı: 8

[Elly]

6

Uyanmış



Vampir Yüksek Konsey'i tarafından aklanan ve Tulsa Gece Evi'ndeki yüksek rahibe konumuna geri getirilen Neferet, Zoey'den intikam almaya yemin eder. Kalona üzerindeki hâkimiyeti, Zoey'e karşı kullanacağı silahlardan sadece biridir. Ancak Zoey Skye Adası'na sığınmış ve orada Kraliçe Sgiach tarafından onun yerine geçmesi için eğitilmektedir.

Kraliçe olmak harika olurdu, değil mi? Tulsa'ya neden dönsün ki? İnsan refakatçisi Heath'i kaybettikten sonra Zoey ne kendisinin, ne de süper yakışıklı savaşçısı Stark'la olan ilişkisinin asla eskisi gibi olmayacağını bilir.

Peki ya Stevie Rae ve Rephaim? Alaycı Kuzgun, Stevie Rae'ye karşı kullanılmayı reddeder, fakat dünya üzerinde Zoey dâhil hiç kimse onların ilişkisini onaylamayacakken elinden ne gelir ki? Babasına mı yoksa kalbine mi ihanet edecek?

Yorumum:

8. kitap son dediklerinde ben de gerçekten son diye düşündüm =) Ama hiç bitmiş gibi dğeildi. Yani çok civcivli bir yerde bitti. Zoey’nin erkeklerinin içinde en sevdiğimle ilgili bir şeyler oldu ve orada bitti. Gıcık oldum. Diğer gece evi kitapları gibiydi. Biraz zorlama, biraz kayışı koparmış tarzda ve hemencicik biten  Ayrıca bu kitap neredeyse herkesin gözünden anlatılmıştı. Stevie Rae ve Rephaim olayı daha çok ilgilimi çekti…

Tavsiye puanı: 6

[haha971]

GURUR VE ÖNYARGI / AŞK VE GURUR - JANE AUSTEN

Aşk ve Gurur, taşralı bir beyefendinin kızı olan Elizabeth Bennett ile varlıklı ve soylu toprak sahibi Fitzwilliam Darcy arasındaki çatışmayı anlatır. Gerçi Jane Austen bu iki karakteri birbirlerinin tuzağına düşmüş kişiler gibi sunar, ama “ilk izlenim”i tersine çevirmekte gecikmez: Soyluluk ve servetten kaynaklanan “gurur” ile Elizabeth’in ailesinin soylu olmayışı karşısında beslediği “önyargı”, Darcy’yi mesafeli davranmak zorunda bırakır. Elizabeth’in davranışında da hem özsaygının uyandırdığı “gurur”, hem de Darcy’nin züppeliği karşısındaki “önyargı” etkili olur. Zeki ve coşkulu Elizabeth yalnızca Austen’ın en çok sevdiği kadın kahramanı değil, aynı zaman bütün İngiliz edebiyatının en çok ilgi uyandıran kadın roman kişiliklerinden biridir.Sıradan insanların günlük yaşamlarını işleyerek romana ilk kez belirgin bir modern nitelik kazandırmıştır.

Kitabı bir okuyan bir daha okuyor. Okumayan pişman oluyor. :) Gerçekten harikulade bir kitaptı. Dar kafalı bir annenin, dünyadan bağlarını koparmış filozof bir babanın ve beş kızın öyküsü, evlilik sürecine doğru ilerlemek için çabalarıyla başlıyor fakat daha sonra kurulan aşklar ve geride bırakmak zorunda oldukları gururlarıyla önyargıları bu sürükleyici hikayeninin konusunu oluşturuyor. Yukarıdaki tanıtımda "Aşk ve Gurur" diye bahsediliyor ama kitabın aslına uyan çeviri Gurur ve Önyargı'dır. Çünkü aşklar, gururlar ve önyargılar bir kenara bırakılabildiği zaman yaşanıyor. :) [/center]

[nosi]

Hazal'cım hemen okuyacaklarımın arasına ekliyorum. Teşekkürer

3 gün önce okuduğum bir kitap. Julie Garwood'ın Buchanan'lar serisinden. Güzel bir kitap hem aşk, hem polisiye. Tavsiye ederim.

Julie Garwood
Sen de Yanarsın




Cesaret… Biraz cesaret …”

Bombalı saldırıdan uyandığında söylediği ilk sözler bunlardı… İki kere ölümden dönen bir kadın ve hala inadına hayatta kalma çabası… Cesaret korkusuzluk değildi; korkuya rağmen mücadele edebilmekti. Kate’i özel kılan en güçlü yanı da buydu zaten.

Kanserden kaybettiği annesinin acısı bir yana iki kız kardeşiyle de ilgilenmek zorunda kalan Kate Mckenna , hem maddi hem manevi anlamda oldukça güçlü bir kadındır. Daha lise öğrencisiyken sadece harçlık çıkarabilmek için mum yapımına merak salan Kate’in ilerde büyük bir yatırımcı olacağı kimsenin aklına gelmezken, bu güzel kadın, büyük bir mirasa konarak da kötü niyetli akrabalarının hedefi olur.

Aşktan yana cesareti yoksa da işte ve mücadelede risk almayı seven Kate, insanlara fazla güvenerek bir takım ayrıntıları gözden kaçırır ve işler kötü gitmeye başlar. İşte tam burada onu karşılıksız sevmeye razı olan Dylan, Kate’in cesaretini aşkıyla güçlendirir ve sonunun nereye varacağı bilinmeyen bir çıkmazın içine girerler.

[Elly]

7

Şeytani Düşler (Anita Blake)




Yırtıcı sevişmeler
Doyumsuz aşklar
Geceyi kana boyadı

Polislerin ya da federallerin üstesinden gelemediği davalarda danışmanlık yapan Anita, striptizcileri hedef alan bir seri katili bulmakla görevlendirildi. Ancak işi kolay değildi. Çünkü o, gelmiş geçmiş en acımasız vampir Jean-Claude’un sevgilisiydi. Ve katil yakınlarda bir yerdeydi. Hissediyordu bunu. Aklı karıştı. Şüphe ruhunu kemirmeye başladı. Zaten bunalmıştı. Birden fazla sevgilisi, birden fazla hayatı...
Birden fazla ömür sürenler birden fazla ölür Anita!
Yaşadıkları Anita’nın bile sınırlarını zorladı, zorladı... Sonunda dayanamadı Anita, çizgiyi aştı.


Yorumum:

Bir an için Anita'nın yoldan birisini çağırıp, onu da.... Neyse... Aslında güzel kitaptı. Birçok olay vardı. Anita'nın gücü sanki mümkünmüş gibi daha da arttı. Richard'la nasıl hala görüşüyor bilmiyorum ama bu kitapta onunla da sınırı aştı... Bu kızda şeytan tüyü yok, bence şeytanın kendisi...

Tavsiye Puanı:

18+ iseniz = 9
18- iseniz= 1

[Elly]

8

Leoparadam Micah (Anita Blake)




Ölüleri diriltmenin sayısız nedeni olabilir. Bazen iş için diriltirsin, bazen aşk. Daha özel sebepler için de ölüler geri getirilir.

Federaller ifade veremeden ölen bir tanığı diriltmem için benimle anlaştı. İş başa düşmüştü. Philadelphiaya giden bir uçağa bindim. Yalnız değildim. Yanımda Micah vardı. Leoparadamların kralı. Ve ben onun kraliçesiydim. Çok sevgilim var benim. Bakışlarıyla kanımı kaynatabilense sadece Micah. Onun kedi gözleri yok mu! Yanımda olduğu için mutluydum. Otel odamıza girdiğimizde Micah, ilk kez başbaşa kaldığımızı söyledi. Diğerleri yoktu, sadece ben ve o!


Yorumum:

Kısacık ve tadı damağında kalan bir Anita romanı. Sanki yazar özleriz diye bize kıyamamış... Yine cinselliği tavan yaptırmış... İpin ucunu kaçırmasa da, abartmış!

Tavsiye Puanı: 7

[Erlebnis]

Aslında uzun zamandır Şeytani Düşler ve Leoparadam Micah'yı almak istiyordum ama sen öyle söyleyince tereddütte kaldım Tuba abla. :) Gökmavisi Günahlar'dan daha da mı çok cinsellik var ki? Hoş zaten o kısımları geçiyorum ama kitabın da atlaya atlaya bitmesini istemem. :)

[Elly]

Şeytani düşler 1076 sayfalık bir kitap... Ama içinde normal bir kitapta olması gerekenden birazcık daha fazla cinsellik var. Yani liseli misin tam hatırlamıyorum ama orta okuldaysan filan okuma. Yani....

Spoiler:

[Erlebnis]

Liseliyim. Asher ve Jean Claude'u bir arada götürüyor değil mi? Başkalarını da haremine kattıysa artık.....

[Elly]

Daha da beter bir durum... Onlar zaten var da.... Micah ve Nathaniel ile zaten beraber uyuyor. + eski bir dost geri dönüyor + Yeni gelenler var.

[Erlebnis]

Aboooov desem. Eski bir dost mu? Haaaah! Richard olmasınn?
Yaniiii Anita aldı başını gidiyor diyorsun Tuba Abla?
Geçen gün ilk kitabı tekrar okudum da, son kitaplar ile ilk kitaplar arasındaki Anita'da dağlar kadar fark var.

[Persephone]

Bence o kitabı okumamalısın Okumamalıyız