Part-2 Basın Konferansında Konuşulanlar

[nessie!!]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Bill Condon:


“2000’den fazla görsel efekt kullanıldı çekimlerde ve biz bunları sadece birkaç gün önce bitirdik. En büyük zorluk Renesme idi.”
“Kristen vampiri canlandırmak için ölüyordu. Herkese bakıyordu ve ‘bunu daha iyi yapabilirim’diyordu.”


“Önceki filmleri hissetmek için geri döndük.”

“Bu filmde, diğer yaptığım hiçbir filmde olmadığı kadar farkındalığa sahibim. O da şu ki, bu filmi, onu seven insanlar için yapıyoruz.”


“Filmin sonundaki savaş sahnesini değiştirmek Stephenie Meyer’ın fikriydi.”


“Bu vampirlerle birlikte, efsanevi bir aksiyon filmi – bazı sahneler eğlenceli olmalı. Çünkü onlar çok farklı.”


“Kristen Stewart’a mihrapta hayran kaldım”

— Bill Condon (BD2 Press Conference)

***



Michael Sheen


Michael Sheen'in genç kızı onun Aro’yu canlandırmasından dolayı pek heyecanlanmamış, çünkü kel değilmiş.

Michael Sheen: “Bu seferki filmde kendimi gerçekten ürküttüm. Çünkü birdenbire onun şiddetten ne kadar hoşlandığını görüyorsunuz.”

Michael Sheen'in lensleri diğer herkesinkinden daha büyükmüş çünkü yaşı büyükmüş. Tıpkı golf topları gibi, gözkapaklarını kaldırmak için yardıma ihtiyacı varmış. “Daha önce hiç Volturi lenslerini bu kadar uzun süre takmam gerekmemişti. Yarım golf topu büyüklüğündeydiler!”


Michael Sheen şimdiye kadar iki kez izlemiş ve “iki seferde de sonunda haykırdım”


Michael Sheen canlandırdığı Aro ve Tony Blair karakterlerini karşılaştırmış: “Bir tanesi basitçe kendinden kuruntulu psikopat ve diğeri ise Aro”

Sheen: Bill Condon Bella’nın serüvenini anlatırken gerçekten harika bir iş çıkardı. Filmi iki kez izledim ve gerçekten çok hareketli buldum.”

Sheen savaş sahnelerinin son gününde: Cullen’lar birdenbire “Sweet Dreams” şarkısı ile dans patlak vermiş.

Sheen bıyığı hakkında: Canlandırdığım bir karakter için değil. Sadece hoşuma gitti. Daha henüz bu sabah tıraş olmuştum.

Sheen: Tüm gün boyunca Rob ve Kristen’in yanında olup da yaşlı şişman bir Gali gibi hissetmemenin olanağı yok.


***


Stephenie Meyer, Wyck Godfrey, Melissa Rosenberg

Meyer, Stewart hakkında: Bella’nın vampirliği konusunda gergindim. İlk kez lensleri taktığında ondan çok etkilendim.

Meyer: En iyi gece yazabiliyorum. Geceleri daha yaratıcıyım. Çocuklarım gerçekten erken kalkıyorlar.
Melissa ve Stephenie oturup, filmin sonu hakkında konuşmuşlar. Bazı şeyleri çıkarıp, bazı görsel şeyler eklemişler. Yeni bir şey yapmışlar.

Meyer, Twilight’tan sonra yapacakları ile ilgili: Göçebe ilerleme gösteriyor ve benim için şuanda en heyecanlı şey bu.

Melisa: BD1 çok duygusal bir hikayeydi fakat P2 aksiyon ile başlıyor. Çok daha büyük bir hikaye ve karakterler eğlenceli.

Stephenie- Taylor gerçekten ortaya çıktı. Onun içinde gerçekten komedi var. Taylor’ı eğlenceli şeyler yaparken izlemeyi seviyorum.

Stephenie ve Bill, Renesme için oyuncu ararlarken Mackenzie’yi gördüklerinde, onu kimin canlandıracağıyla ilgili sorular tamamen ortadan kalkmış.

Wyck ve Stephenie filmin en zorlu yönünün Renesmee olduğu konusunda hem fikirler.


Meyer Twilight ile ilgili gördüğü ilk rüya ile ilgili: Uyanır uyanmaz bir kağıda yazmış ve çocuklarını beslemiş!

Meyer: Süreklilik korkutucu. Vampirler benim için bir bedelle gelen süper güçler.

Meyer Jacob ve Renesmee’nin hikayesinin devam etmesi üzerine: Belki bir gün yazacağım. Ama bugün değil. Beş yıl sonra nasıl hissedeceğime bakacağız.

Ebeveyn olmayan insanlar olmalarına rağmen, Rob ve Kristen harika ebeveynlerdi. Kristen tam bir ‘anne ayı’ idi ve Rob ise ‘kolay yola gelen baba’.

Kameraların dışında, Rob ve Mackenzie kahkahalar atıyorlardı ve Mackenzie en sevilebilir çocuktu yani Rob ve Kris için onu sevmek çok kolaydı.

Melisa, Alistair hakkında: O harika bir dengeleyici. her şeyin kötü biteceğine emin. Joe Anderson'ın karakteri müthiş.

Stephenie karakterleri için onların anneleri gibi hissediyormuş.


***


Jackson, Kellan, Elizabeth ve Nikki


Elizabeth Reaser Esme’nin bir araya ihtiyacı olduğunu düşünüyor. Dr Cullen ve ben adaya bir tatile gidebiliriz.

Jackson, Erik Odom’a şaka yaptığından bahsediyor. Ona vampir dişlerinin nerede olduğunu sormuş ve Erik’e gidip onları almasını söylemiş.

Akrobatik hareketlerle ilgili, Jackson yeni stil ve teknikleri keşfetmenin eğlenceli olduğunu söylemiş. Ekranda harika görünüyor.

Liz- "Ben her zaman aksiyona dirençli olmuşumdur. Birisini suratının ortasından yumruklamaktan korkuyorum.”

Nikki, ekibin Bill Condon için yaptığı Sweet Dreams şarkısı ile yaptığı dansı, Toni Trucks’ın koreografı olduğunu söylüyor. Öğle yemeği aralarında çalışmışlar.

Liz- Michael Sheen bazı çılgınca dans hareketlerine sahip. Karakterini alışkanlık haline getirdi.

Nikki Reed: “Bekar ve yalnızdım.” Diyor setteki hali için. Vaktinin çoğunu ailesi ve Mackenzie Foy ile geçirmiş.

Reaser: Esme’nin tatlılığını ve günün 24 saatinde elbiseler ve topuklular giyme kabiliyetini takdir ediyorum. Ben pijamaları tercih ederdim!

Nikki- Çocukları seviyorum, seviyorum. Fakat şuanda istemiyorum. Mackenzie çok profesyoneldi. Sürekli etkilendim.

Jackson- "Filmin son yirmi dakikası, yıllardır kitaplardan takip eden fanlar için gerçekten çok heyecan verici olacak. İnsanları ilk Twilight filmine götürecek.”

Reaser Cullen dansı ile ilgili: Michael Sheen en iyi dansçıydı. Aro’yu hareketlerinin arasına soktu!

Kellan Lutz, Emmett’e tatiller için yeni bir cip verebilir!

Reaser, Obama seçimleri kazanırsa Esme’nin çok mutlu olabileceğini düşünüyor! Bu yüzden yeni yıl için Esme’ye Obama’nın zaferini verirmiş.

Jakson, yeni yıl için karakterine ne alacağı ile ilgili: “Jasper’a yerel kan bankası için bir hediye kartı verirdim.”


Reed Twilight’ın sonunda: Bittiğinde bile, gerçekten bitmedi! Hala DVD’nin yayınlaması var.


Reaser: “Geçtiğimiz günlerde filmi izlemek çok duygusaldı.” Hala bittiğini kabul edemiyor.


Nikki Reed: “Bittiğine gerçekten üzülüyorum dürüst olmak gerekirse” Bu şekilde hissedeceğini bilmiyormuş.

Reaser: Vampirle Görüşme filminin hayranı.


Jackson: “Tüm bu yeni karakterleri BD 2 de göreceğiz. Harika olacak. Tıpkı vampir X men’i gibi.”

Kristen tekrar çekimleri için gittiğinde, Nikki’nin Twilight’ta beysbol sahnesinde giydiği ayakkabıları onun için almış!


***


TAYLOR LAUTNER:


Lautner'ın kendine tavsiyesi: Her anı sünger gibi içine çek. Sanki daha dün başlamış gibi görünüyor. Ama uçup gidiyor!

Lautner , Renesmee ile bağı hakkında: Bu koruyucu bir şey, tıpkı bir ağabeyin kız kardeşine olduğu gibi.

Taylor Kristen ile ilk tanıştığı anı hatırlıyor ama Rob ile tanışmasını hatırlamıyor.

İlk filmin çekildiği sırada Taylor filmin ortasında gelmiş ve neredeyse herkesin birbiriyle tanışıklığı varmış. O en gençmiş ve gerginmiş,

Kristen ile ilk tanışması, Twilight filmindeki kumsal sahnesindeymiş. “Rüzgar vardı ve ben iğrenç bir peruk takıyordum.”

“Her filmde farklı bir yönetmenle çalışmayı çok sevdim. (Son iki tanesi hariç)”

"Jacob’ı SEVİYORUM! Ona gerçekten saygı duyuyorum birçok farklı yönden. Kendimle birlikte götüreceğim birçok özelliğe sahip.”

“Aynı karakteri canlandırıp, her seferinde farklı bir şekilde yönetilmek harikaydı.”

“Bundan alacağım en büyük şey tanışıklıklar. Çok yakınız. Onlar benim en iyi arkadaşlarım.”

"Bu filmleri her yaptığımızda bir cümbüş oluyor. Onları her tanıttığımızda.”

" Billy Burke’ü ölümüne seviyorum. O yaşayan en cool insan.”

Billy Burke ile çektiği sahne hakkında: Charlie’nin önünde tişörtünü çıkarıyor. “Tişörtümü çıkartmak konusunda her zaman rahatsız oldum.”

Perukla çekilen sahneden sonra ona peruğu isteyip istemediği sorulmuş ve Taylor onlara “yakın” demiş. Şimdi keşke alsaydım diyormuş.

Taylor’ın favori sahnesi: Vampir Bella’nın Jacob’ın kıçını tekmelediği sahne.

En garip fan tanışması: İmza atarken bir kız kolunu imzalattı ve sonraki gün kızdan kolundaki imzayı dövme yaptırdığının resmi olan bir mail geldi. Fanlar her gün aklımı başımdan alıyorlar.

Kendimle rekabet etmeyi seviyorum, daha önce yapmadığım farklı şeyleri yapmayı. Bu benim hedefim.

Son iki filmi birlikte yapmak bir rekabetti. Jacob, filmler boyunca değişimi durduramadı. Jacob iki bölümde de farklı.

Part 2’de Jacob’ın daha eğlenceli hallerini oynamak güzeldi.

Lautner: Bu filmde Jacob’ı oynamayı sevdim. Sonunda kim olduğunu ve nereye ait olduğunu biliyor.


Taylor Lautner: Bu seri için daha fazla müteşekkir olamazdım.



***



ROBERT PATTINSON:

Geriye dönüp baktığında tüm bu deneyim ne anlam ifade ediyor:

-Bittiğiyle ilgili ne hissettiğimi sorduklarında, ilk filme dönüyorum. Zihnimi yoluna koymak on yılımı alacak. Bitiyor olmasından dolayı şaşkınım. Hayranların ve Stephenie’nin ne hissettiğini düşünemiyorum bile.

Zamanda geriye gitse, kendisine ne tavsiyede bulunurdu:

-Votka iç, bira değil. Elinden geldiğince çabuk bir şekilde karın kası yap ve çok daha başarılı bir aktör olacaksın. Almanya’yı ziyaret ettik. Olimpik stadyumda ve binlerce kişi çığlık atıyorlardı. Böyle bir şeye nasıl hazırlanabilirsin ki.

Çektiği son sahne hangisiydi:

-St Thomas plajında. Soğuk kuzey Pasifik plajlarında o kadar çok vakit geçirdikten sonra, Tropik bir yerde bitirmemiz çok komikti. Ne kadar Edward’ın gitmesine izin vermek üzücü olsa da, çektiği son Edward sahnesine kadar gergin ve aklı karışık bir şekilde nasıl doğru oynayacağını bulmaya çalışıyordum. Gerçekliğini ve zayıflığını bulmaya ve onu oynamaya ihtiyacım vardı. Zor çünkü çok fazla eşsiz fikir var.


-Tekrar bilindik bir karakteri oynamayacağı ve o karaktere devam edemeyeceği için üzgün. Tembellik yapmasını engelleyen yeni yönetmenlerle çalışmak. En kötü tarafı canının acımayacağı veya ölemeyeceğin bir sahne çekmek. Bununla nasıl bağlantı kurarsın?

Twilight kariyerini nasıl pekiştirecek:

-Aynı rolleri alacağından korkamazsın. Umarım, insanlar seçtiğim diğer roller ve diğer şeyler için beni kabul edebilirler. Umut ediyorum ki 10 yılda insanlar bunu hatırlarlar. Bu sıkı sıkıya bağlı hayran kitlesinin on yıl sonrada aynı kalacağı düşüncesi harika.

İlk film üzerine:

-Hepimiz yeniydik. Hepimizi şekillendirdi.

Seride yakaladığı bu derece bir başarıdan sonra devam etmek korkutucu mu:

-Halkın gözü önündeki imajımda kontrolümün olmasını isterdim. Denzel Washington haricinde, başarını kontrol etmek imkansız (Şaka yapıyor) Ne gelirse alıyorsun. Süper kahramanlar büyük paraları garantiler ama bu her zaman tatmin edici değildir. Bazen çok küçük roller tatmin edicidir ama an gelir resimden kesilebilirsin. Garantisi yoktur.

Bittiğine memnun mu:

-Aktör olarak sizin hiç kontrolünüzün olmaması düşüncesi korkutucu.

İngiltere’deki ününün, Amerika’dakinden büyük olması hakkında:

-Aslında yakın bir şekilde benzer. İngiltere basınının daha fazla taciz etmesinin sebebinin kültürel olduğunu söylüyor.

Mackenzie Hakkında:

- Çocuklarla ve hayvanlarla çalışmak hoşuma gidiyor. Herkes hoşlanmayacağını söyle ama ben hoşlanıyorum çünkü onlar çok doğal, oynuyormuş gibi hissetmiyorsun. Babanla tv’ye çıkmak gibi.

Diğer vampir serileriyle ilgili:

- Blade’i gerçekten seviyorum. Ve BD P2’deki Rami Malek’in karakteri Benjamin’i çok seviyor. “Rami harika bir aktör.”

Taylor ve Kristen ile ilk tanıştığı zaman ile ilgili:

- Taylor hakkında: Onu, o perukla hatırlıyorum. (Gözlerini deviriyor) Harry Potter’da iken Dan, Rupert ve Emma’yı görünce, onların aktör olduklarını ve benim olmadığımı düşünmüştüm. Deneyimsizliğimden dolayı onları görünce şaşkınlıkla büyülenmiştim. Kristen’i gördüğümde de aynısı oldu. Potter’ın üçlüsüne karşı hala aynı şeyleri hissediyor. O zaman oyuncu seçmeleri açıklandığından insanların akıllarını yitirmeleri çok korkutucuydu.


***




KRISTEN STEWART:

Şimdi Bella kafesteki bir kaplan gibi, vampir Bella’yı ve vampir olmayan Bella’yı canlandırmak nasıldı:

- Onu insan olarak bu kadar uzun süre canlandırdığım için çok şanslıydım ve onun yeteneği (gücü) insanlığında yaşadıklarıyla sarılı.
Kim olduğunu hatırlamasıyla ilgili. Şimdi ayağa kalkabilir ve her şeyin buna değdiğini söyleyebilir.

Setten alınanlar hakkında:

-Bütün yüzükler. Ruh hali yüzüğü, Kristen’e Catherine Hardwick’i hatırlatıyor. Yüzükler onun için büyük önem arz ediyor.

Dublorlük üzerine (Aksiyon sahneleri):

-Çekimlerin ilk gününde başparmağımı kırdım. Sanırım biraz fazla hevesliydim. Dört yıldır beklediğim şeyi elde ettiğim için çok eğlendim. Her filmde, bunu yapabileceğimi çünkü bunu yapmak istediğimi düşünüp durdum.

Zamanda donmasını istediği en iyi an hangisi:

-Henüz o noktaya geldiğini düşünmüyor.


Kariyerine etkiler:

— her şeyin kucağına düştüğünü ve şanslı hissettiğini söylüyor. Eğer böyle devam ederce mutlu olacağım. Şimdi bu noktada daha özgüven sahibiyim ve daha derin kazmak istiyorum.

Oyunculuk ve Bella

- her şeyi sorgulamak seni daha iyi yapıyor. Hikayenin gerçekçiliğini yakalamak için seni daha çok zorluyor.


Filmin son sahnelerini görmek üzerine:

-Sahip olduğu o güzel anları görmek çok çılgınca. İzlediğim sırada beni çevremde görecek kimsenin olmaması iyi bir şeydi. Anda kaybolmuş. Bill, diğer yönetmenlerin bulamadığı o doğru noktaya basmış. Bill hikayenin büyük bir hayranıymış.

Bir anneyi oynamak üzerine:

-Stephenie aldığım kararda beni destekledi ve aynı hissetti. Beni en çok heyecanlandıran görünüşlerden birisiydi. Anne korumacılığının hayvansı yönünü göstermek için en iyi yol. Annemle aramdaki ilişki her zaman harika oldu. Birazcık vahşi olabiliyor ama sanırım tüm anneler böyle. Anne olmayı bekleyemiyorum… AMA… BEKLEYEBİLİRİM!

Serinin sona ermesi üzerine:

-Bundan uzaklaşmak zorunda kalacağımı hissetmiyorum. Her zaman bunu yakalacağım. (Bunu yüzünde kocaman bir gülümsemeyle söylüyor)

Bittiğine memnun mu:

Hikayenin tamamıyla ve tamamen 5 yıl içerisinde anlatılmasından mutlu. Fakat bu deneyimin bitmesinden dolayı heyecanlı değil. Biraz üzücü ve her şeyin devam etmesi garip. Fakat tekrar, bir şeyleri ardımda bırakacağımı hissetmiyorum.

Fenomen hakkında:

-Bunu tanımlayamam ve her zaman da bana bu soruluyor. Şaka yapıyor: “Eğer yapabilseydim, tüm gün fenomen olurdum.”

Başka bir seri yapar mı:

- Bu çok büyük bir vaat ve hiçbir şeyin hayranı değilim. Özellikle tutkunu olduğum bir çizgi roman filan yok. Fakat asla, asla deme.

Yılbaşı için ne alacak:

-Bilmiyorum. Twilight hayran sitelerinden gelenlere bakarak onlara sordu. Herkes dondu ve ardından bir kişi cevap verdi.


Sonsuza kadar yaşamak ister mi:

-Hayır

Twilight’tan kazandığı parayla kendisine özel bir şey satın aldı mı:

Hayır, almadım aslında.